Samstag, 21. November 2015

KÖSEM SULTAN'A DAİR BİR ANI

Eski İstanbul ailelerinden ve Siyavuş Paşa'nın soyundan gelen Sn. Vecihe Özdemir'in bize yazdığı mektubundan:


(...) Esasında büyük babamın ve bunun ecdadından kalan evraklar nazarında Deli İbrahim'in annesinin gayet makul düşünceli bir kadın olduğunu düşünüyorum. Çünki, ilk Sultanlık devrinde, yani IV.Murat saltanatı sırasında, pek de öyle vahşiyane bir hareketi yoktur. Hatta eski rakibesi Mahfiruz'un iki oğlunu, yani Bayezit ve Süleyman'ı bile kendi emriyle öldürülmediler. Bilakis, bunların ölümünü üvey kardeşleri IV.Murat emretmiştir. Birtek Deli İbrahim'in Taht'tan indirilip katledilmesinde parmağı vardırki buda artık zaruri olmuştur diyebiliriz. Çünki Deli İbrahim'in kadınları - ki bunların sayısı maşallah pek kabarıktır, her biri ayrı bir hükümranlık sürmeye başlamışlardı. Bu durum o derece feci bir hal almıştıki, artık devlet sekiz Sultan arasında paylaşılmıştı. Rumeli'nin kuzeyini, Boşnak olan Dilaşub yönetiyordu, kuzeyini de galiba Arnavut olan Mahienver Sultan. Sonra Karadeniz şeridini Abaza olan Muazzez eline geçirmişti. Ege bölgesini Şivekar, İç Anadolu ve Batı bölgesini Ayşe Sultan, doğu karadeniz ve Kafkasya taraflarını Saçbağı Sultan yönetiyordu. Diğer kalan yerleride, özellikle Bağdat ve Mısır Hazinelerini de Turhan Sultan ve Kırım ve Boğdan'dan gelirleride Hümaşah Sultan elinde tutuyorlardı. Şimdi durum böyle oluncada mecburen Deli İbrahim tahttan indirildi. Yanlız katledilmesi, fikrimce yanlıştı, ayrı bir Saray'da yaşaması sağlansaydı daha iyi olurdu, fakat fitne ve fesatçılarda haliyle Saray'da çoktu. Velhasıl öldürüldü. Yerine çocuk olan IV.Mehmet getirildi. Herhalde Kösem Sultan bu çocukla ve annesiyle baş ederim diye düşünmüş olabilir, ama öyle olmadı. Ukraynalı Turhan Sultan Valide Sultan olmasıyla her bir şeye karışmaya başladı. Üstelik öyle sessiz sakin biride değilmiş. Çok hiddetli ve kindar bir kadınmış. Kendisine düzgün hizmet etmeyen hizmetçileri hemen Saray'dan attırıyormuş. Kimsenin gözünün yaşına bakmazmış. Tabii Osmanlı Sarayında böyle olmak lazım, çünki zayıf olan kaybediyor. Nihayetinde Kösem torununu tahttan indirip öldürtmek istedi, bu inkar edilemez, ama bunada mecbur kaldı diyebiliriz. Haliyle Turhan Sultan kocası yaşadığı sıralarda kendi ailesini zengin ettiği kalmamış gibi, birde memleketine çok yardım ediyordu. Valide Sultan oluncada, hemen bütün sülalesini İstanbul'a getirtip vezifeler dağıtmaya başladı. Tamam bunu diğer Hasekilerde yapmıştı, ama Turhan Sultan kadar ileri gitmemişlerdi. Kösem de herhalde artık istediğini yapamadığından resti çekti. Ama zavallı kadın ki gerçekten zavallı diyebiliriz, en iyi arkadaşı sırdaşı, kader ortağı ve Arnavut Paşa'nın yeğeni Meleki Hatun tarafından aldatıldı, çünki bu kadın yemedi içmedi hemen koşarak Kösem Sultan'ın bütün planlarını Turhan Sultan'a anlattı. Ama hainliğinin bedelinide çok feci ödedi. Kösem Sultan'ı öldürmeye gelen Yeniçerilerin eline düştü, bunlarda bunu ve kocası Şaban Ağa'yı paramparça ettiler (...)

Keine Kommentare:

Kommentar veröffentlichen