Montag, 30. November 2015

PADİŞAH EŞLERİNİN ÜNVANLARI

Padişah'tan çocuk dünyaya getiren Saray Kadınlar hemen >Sultan< ünvanını mı alıyordu? Çocuksuz Padişah gözdeleri ünvan taşımıyorlarmıydı? Sultan olabilmek için illa çocuk sahibi mi olmak lazımdı?

Osmanlı Sarayındaki Ünvan nizamı çok karışıktır, özellikle Harem de ki Kadınların Ünvan ve Makamlarını ayırt etmek çok zordur. Bütün Ünvanlar törenle ve kaidelere uygun olarak verilirdi!

Padişah'ın Kadınlarının ünvanları devirlere göre değişmektedir. Osmanlı'nın Kuruluşundan 16.YY'a kadar Padişah eşleri Hatun ünvanını taşırlardı.

16.YY'dan itibaren Haseki ünvanı verilmeye başlandı. Bu durum 18.YY'a kadar devam etti. 18.YY'dan itibaren Kadınefendi ünvanı yürürlüğe girdi.

Bir Padişah eşi'nin Haseki ünvanını taşımak için illa çocuk sahibi olması gerekmiyordu! Padişah bizzati kadını olarak seçtiği veya evlendiği eşine bu ünvanı tevcih ediyordu! Yani ne çocuk dünyaya getirmesi ne de çocuk sayısına bakılmıyordu.

16.YY - 18.YY arası Padişah eşlerinin Ünvanları:
  • Baş Haseki
  • II.Haseki
  • III.Haseki
  • IV.Haseki
Bu sıralama Padişah'ın eş sayısına göre devam eder.

İslam kanunlarına göre erkeğin dört eşi olma izni göz önünde bulundurularak, 18.YY'dan itibaren 1922 yılına kadar Padişah eşlerinin ilk dört eşinin ünvanları: 
  • Baş Kadınefendi
  • II.Kadınefendi
  • III.Kadınefendi
  • IV.Kadınefendi
Not: Bazı Padişahlar istisnai olarak V.Kadınefendi ve VI.Kadınefendi ünvanları tevcih etmişlerdir.

Bu ilk dört eşten sonra Padişah'ın diğer eşlerinin ünvanları:
  • Baş İkbal
  • II.İkbal
  • III.İkbal
  • IV.İkbal

İkballerden sonra:
  • Baş Gözde
  • II.Gözde
  • III.Gözde
  • IV.Gözde

Gözdelerden sonra Odalıklar geliyorki bunları sıralamaları yoktur.

Bütün bu kadınlar, çocuk sayılarına göre sıralanmıyorlar, evlilik tarihlerine göre sıralanıyorlardı. İçlerinden biri öldümü, diğeri bir rütbe terfii ediyordu. 


Haseki Sultan ünvanı tevcih edilen Padişah eşleri:
  • Mahidevran (I.Süleyman)
  • Hürrem (I.Süleyman)
  • Nurbanu (II.Selim)
  • Safiye (III.Murat)
  • Ayşe (II.Osman)
  • Akile (II.Osman)
  • Ayşe (IV.Murat)
  • Turhan (I.İbrahim)
  • Dilaşub (I.İbrahim)
  • Muazzez (I.İbrahim)
  • Ayşe (I.İbrahim)
  • Mahienver (I.İbrahim)
  • Saçbağı (I.İbrahim)
  • Şivekar (I.İbrahim)
  • Hümaşah (I.İbrahim)
  • Gülnüş (IV.Mehmet)
  • Afife (IV.Mehmet)
  • Rabia (IV.Mehmet
  • Kaniye (IV.Mehmet)
  • Siyavuş (IV.Mehmet)
  • Hatice (II.Süleyman)
  • Behzad (II.Süleyman)
  • İvaz (II.Süleyman)
  • Sülün (II.Süleyman)
  • Şehsuvar (II.Süleyman)
  • Zeynep (II.Süleyman)
  • Rabia (II.Ahmet)
  • Alicenab (II.Mustafa)
  • Sebkati (II.Mustafa)
  • Hafsa (II.Mustafa)
  • Şehsuvar (II.Mustafa)

FAHRİYE SULTAN KİMDİR?

Fahriye Sultan, III.Murad'ın kızıdır. Annesi bilinmiyor. 

Fahriye Sultan, Tarihçi Agafangel Krimski'ye göre 1593 senesinde, Josef Matuz'a göre 1595, Yılmaz Öztuna'ya göre de 1594 civarında dünyaya geldiği belirtilir.

Fahriye Sultan'ın Mehmet Giray ile aşk yaşadığı söz konusu dahi edilemez. Öyle birşey olmazı imkansız, çünki Mehmet Giray Yedikule Zindanlarında mahkumdu. Nerede Fahriye Sultan'ı görüpte aşık olacaktı? 

Agafangel Krimski Fahriye Sultan için şunu yazmış:

(...) I.Ahmet artık evlilik yaşlarına gelmiş genç halaları Mihrimah, Fahriye, Mihriban ve Rukiye Sultanları 1613 senesinde aynı gün evlendirdi. En gençleri olan Mihriban Sultan evlendiğinde 17 yaşındaydı (...)

Fahriye Sultan yeğeni I.Ahmet'in emriyle 21.2.1613 tarihinde Çukadar Ahmet Paşa ile evlendirildi. Ama Ahmet Paşa 1618 yılında öldü. Ahmet Paşa'nın ölümünden bir sene sonra Sofu Bayram Paşa ile evlenmek zorunda kaldı. Sofu Bayram Paşa 1627 yılında öldü. Fahriye Sultan ikinci eşinin ölümünden sonra tekrar evlenmedi ve dul olarak yaşadı. 

Celal Temrukoğlu'nun notlarından:

(...) Fahriye Sultan kendi Sarayında 1656 yılında vefat etti ve babası III.Murat'ın Türbesine defn edildi (...) Fahriye Sultan'ın Bayram Paşa'dan olan oğlu Mehmet Çelebi Edirne de ikamet etmiştir. Kızı Tacimelek Hatun Bostanzadelere gelin gitti (...)

NASUH PAŞA VE CENNET HATUN HAKKINDA

Merhum dedem Celal Temrukoğlu'nun Osmanoğulları hakkında yazdığı yayımlanmamış eserinde I.Ahmet dönemi siyasetçilerinden Nasuh Paşa için bakın ne yazmış:

I.Ahmet devri paşalarından bir Nasuh Paşa vardırki, kurnazlığı ve hodbinliği ile kendini tarihin kara sayfalarına yazdırmaya muvaffak olmuştur. Drama veyahut Serez civarından devşirme edilerek Saray hizmetine girmiştir. Bu Paşa'nın biraderi Hasan Ağa'da bilahare Yeniçeriler arasına dahil olmuş ve bilahare Saray'da yüksek bir makama haiz olmuştur. Aslı muhtemelen Rum'dur. Lakin Arnavut olma ihtimalide bulunmaktadır, zira Paşa'nın soyundan gelen bir ahbabım, Arnavut olduklarını söylemişti. (...) I.Ahmet, Nasuh Paşa'ya 1604 senesinde vezir ünvanını tevcih ederek Sivas Beylerbeyi yapmıştı. İki sene sonrada Diyarbekir Beylerbeyi oldu. Nasuh Paşa Diyarbekir de bulunduğu sırada 1606 senesinde Kürt prensi Mir Han'ın kızı Cennet Hatun'la evlendi. O sırada III.Mehmet'in birinci zevcesi'nin nedimelerinden Saraylı Sevrenaz Hatun'la evli olup çocuklarıda vardı. (...) Binaenaleyh Nasuh Paşa 1612 senesinde I.Ahmet'in Kösem Sultan'dan olma kızı Ayşe Sultan'la evlendi. Ayşe Sultan o sırada henüz 7 yaşında olduğundan evlilik surii kaldı (...) 

Şimdi burada enteresan olan, ismi malum dizide bir Cennet Hatun var ama bu alelade bir Kalfa gibi gösterildi. Dizi yapımcıları reyting kazanmak için tarihi gerçekleri kafalarına göre değiştirmişler herhalde. Peki Tarihçi Danışmanları ne güne duruyor? Bunlar itiraz etmiyorlar mı? Hayret doğrusu. Bir ihtimal, Türkiye de Kürt Sorunu yaşandığından, aslında Kürt olan Cennet Hatun'u alelade Saray hizmetçisi gibi göstermişler. Pes yani. Ama şaşmamak lazım, Çerkes prensesi Mahfiruz'u pespaye bir Rum gibi gösteren, Kürt kızınıda işte böyle karaktersiz, oynak kadın olarak herkese takdim eder. Cennet Hatun'a diyecek lafım yok, Saray koridorlarında Muhafızlarla kırıtıyor.Olacak işmi bu? Harem'e Hadım olmayan Muhafız girecekte Kadınlarla kırıtacak...gerisini siz düşünün.

Ama dikkat ederseniz, önceki dizide de böyleydi: Ne kadar Hristiyan Rum, Hırvat, Venedikli ve Yahudi varsa, onlar hep kusursuz tanıtıldı. Neden?

Aynı şekilde Şahin Giray'da o tarihlerde İstanbul'da değil, Çerkesya'da ve Mahfiruz'un akrabalarından Prens Sunçaley Çerkasski'nin kızı Kimzad Hatun'la evli. Bu evlilikten Saadet Giray adındada bir oğlu var. Mehmet Giray ise Yedikule Zindanlarında mahkumdu.

Sonntag, 29. November 2015

II.OSMAN'IN TEYZESİ ŞAHİNCAN HATUN

Mahfiruz Sultan 1620 yılında ölmesinden sonra, ablası Şahincan Hatun Valide Sultan gibi hüküm sürmeye başladı. II.Osman teyzesini el üstünde tutarak ona Saray Kethüdalık vazifesini verdi. Çocukluğunda dayeliğinide yaptığından bazı vesikalarda adı Daye Hatun olarak geçmektedir. Tarihçi Josef Matuz'un araştırmalarından:
(...) Valide Sultan öldükten sonra Daye Hatun Saray'ın başı oldu ve II.Osman'ın müsaadesiyle kendisine 3000 Asper maaş bağlandı (...)


Agafangel Krimski'nin araştırmalarından:
(...) Bu kadın Genç Osman'ın teyzesi olduğundan Valide Sultan gibi saygı görüyordu. Kendisine Eyüp de döşeli bir Saray, Batı Trakya'da üç köy, Gebze de büyük bir arazi ve Edirne de bir Han verildi (...) 


1620 yılında İstanbul'da Venedik Elçisi olan Giorgio Giustinian raporundan:
(...) Valide Sultan'ın ölümünden sonra Sultan dadısına bu makamı verdi. Bu duruma şaşırmamak lazım, çünki Sultan'ın dadısı ölen Valide Sultan'ın kardeşi ve Osman'ın teyzesidir. Bu kadın'ın kocası Abaza Mehmet Paşa'dır (...)


Bilgileri tarafımıza ulaştıran Sn. Guiseppe Michiel, Sn. Nadine Woronzowa ve Sn. Christina Reuth çok teşekkür ederiz.

Tercümeler için: Sn. Alexej Bulgakov, Sn. Katja Kemali ve Sn. Can Bayraktar'a ayrıca çok teşekkür ederiz.

Samstag, 28. November 2015

VENEDİK ELÇİLERİNİN RAPORLARI

Osmanlı Tarihçisi Agafangel Krimski'nin çalışmalarında kullandığı İstanbul'da ki Venedik Elçilerinin raporları.

Ottovanio Bon'un 1604 yılına ait Raporu:

(...) Yeni Sultan henüz bir çocuk ve devlet işlerinde tecrübesiz. Sultan'ın bir an önce varisi olması için annesi onu 15 veya 16 yaşındaki bir çerkes kızıyla alelacele evlendirmiş (...) 

1604 senesine ait Giovanni Mocenigo'nun raporu:

(...) Sultan'ın karısı bir çerkes prensi'nin kızıdır. Bu kadın'ın düzgün türkçe konuşamadığını duyduk. Saray'ın en itibarlı nedimeside halası imiş ve onun tavsiyesi üzerine özel olarak Kafkasya'dan getirtilmiş. Sultan'ın annesi de zamanında Kafkasya'dan getirilmiş bir Çerkes'dir. Duyduğumuza göre çok güzel bir kadınmış. Ölen Sultan'dan oğlundan hariç üç kızı olmuş (...)

Tercüme için Sn. Alexej Bulgakov'a çok teşekkür ederiz.

Freitag, 27. November 2015

KÖSEM DİZİSİ BATIYOR!!!

Bugün Hürriyet Gazetesinde çalışan bir arkadaşım beni aradı ve sevinçle >Kösem Sultan Dizisi reyting kaybediyor, batıyorlar< dedi. O an aklıma şu söz geldi: Alma Mazlumun Ahını, çıkar aheste aheste!!!

Bir Tiyatro Yazarı arkadaşımda dün diziyi izlemiş, beni arayıp: >Senaryo berbat, oyuncular kötü seçilmiş. Bir defa Hülya Avşar olmamış. Sesi bozuk. Harem Ağalarından yanlız Safiye Sultan'ın Kethüdası iyi oynuyor. Gülcan Arslan hiç olmamış, katiyyen yakışmamış. Halime ve Handan Sultanlar iyi seçim. Yunan oyuncu'da süper performans gösteriyor. Hazinedar Usta olan Dudu Hatun karakteride olmamış. Bunun seside bozuk. Yerini doldurmuyor. Kalfalardan birtek Cennet Hatun rölündeki oyuncu iyi oynuyor. Ceyda Olguner'den de pek birşey görmedik. Şahin Giray'da olmamış. Konuşma şekli tarihi kişiye uymuyor. Ekin Koç'da idare eder. Dün izlerken resmen sıkıldıım. Hemen kanalı değiştirdim. Senaryo ve oyuncular değiştirilmezse bu dizi bir kaç haftaya biter< dedi.

Bir tarihçi arkadaşımda: >Bu nasıl bir tarih dizisi?! Tarihi süreç çok yanlış. Bir defa I.Ahmet'in ilk eşi Mahfiruz, ama dizide önemsiz biri gibi gösteriliyor. Üstüne de Çerkes Mahfiruz'u Rum diye tanıttılar. Olacak iş mi bu. Sonra Şahin Giray'ın İstanbul'da ne işi var? Bahsi geçen tarihlerde Şahin Giray İstanbul'da değilki, Çerkesya'da. Mehmet Giray'da Yedikule zindanlarında mahkumdu. Safiye Sultan'da I.Ahmet'in tahta çıkmasından 19 gün sonra Eski Saray'a gönderildi. Sonra Sarayın en itibarlı kadın mensubatından Servazad Hatun nerede? Mahfiruz'un kız kardeşi Şahincan Hatun nerede? Halime Sultan'ın erkek kardeşide yok. Aynı şekilde Halime Sultan'ın kuzeni Abaza Mehmet Paşa'da yoktur ortalıkta. Bu dizinin güya bir de tarihçi danışmanları varmış. Düzgün tarihçi olsalardı bu kadar çok hatalı bir dizi olmazdı< dedi.

Ayrıca sağolsunlar Çerkes ve Abhaz soydaşlarımızda bize destek vererek diziyi izlemiyorlar. Buradan bizi destekleyen sağduyulu tüm okurlara çok teşekkür ederiz.

Dienstag, 24. November 2015

MAHİDEVRAN SULTAN BİYOGRAFİSİ AVRUPA'DA YAYIMLANDI

Nihayet Mahidevran Sultan'ın Biyografisi Avrupa'da yayımlandı. Haftaya sipariş edilebilinecek. Artık tarih baştan yazılacak. 


© Lychatz Verlag

Sonntag, 22. November 2015

MAHFİRUZ SULTAN'IN ÇOCUKLARI

Mahfiruz Sultan'ın I.Ahmet ile kaç tane çocuğu vardı? Osmanlı Tarihçileri Peçevi, Agafangel Krimski ve Yılmaz Öztuna'nın verdikleri bilgiler doğrultusunda:

  1. II.Osman, d. 3.11.1604 - ö. 20.5.1622 
  2. Hanzade Sultan, d. 1609 - ö. 21.9.1650
  3. Şehzade Bayezid, d. 1.12.1612 - ö. 27.7.1635
  4. Şehzade Hüseyin, d. 14.11.1613 - ö. 1617
  5. Şehzade Süleyman, d. 1615 - ö. 27.7.1635 
Tarihçi Peçevi ayrıca Şehzade Mehmet'in de annesi olduğunu yazsada, Şehzade'nin doğum tarihi tutmuyor. 

Bu liste de dikkat çeken  Mahfiruz'un II.Osman'ı dünyaya getirmesinden sonra tam 4 sene çocuğu olmamasıdır. Bu duruma sebep, Kösem Sultan'dır. I.Ahmet, Kösem'i Hasekisi yapmasından sonra onunla ardı ardına çocuğu olmuş. Ama Kösem'le birlikteyken Fatma Haseki ile de ilişki halinde. Buda Kösem'in tek gözde olmadığını isbatlıyor.

1605 - 1609 ve 1610 - 1612 yılları arasında Mahfiruz Sultan'ın I.Ahmet ile arasının iyi olmadığını gösteriyor. Özellikle 1605 ve 1609 arasında Kösem yüzünden kocasıyla münasebeti bitmiş gibi. Ama bir ihtimalde, Giray'ları desteklediği için de gözden düşmüş de olabilir. Ama 1612'den sonra tekrar arası I.Ahmet ile iyi durumda, ardı ardına üç erkek çocuk dünyaya getiriyor.


Samstag, 21. November 2015

ALMAN TARİHÇİ HEİNRİCH MORDTMANN'IN NOTLARI

Osmanlı tarihçisi ve eski Alman Elçisi Heinrich Mordtmann'ın notlarından birkaç bölümlerini Sn. Franziska von Aurach  bize gönderdi.

Almanca'dan Türkçeye tercümesi: Sn. Seher Şahinbaş


(...) Kardeş katli yüzünden öldürülen onca Şehzadelerin bugün mezarlarını Ayasofya ve Sultanahmet civarındaki türbelerde ziyaret etmek mümkün. Bu kadersiz prenslerden biride Büyük İmparator Süleyman'ın oğlu Mustafa'dır. Babasına o kadar sadık ve devletperver olmasına rağmen öldürülmesi gerçekten hayret edicidir. İstanbul'da bulunduğum dönemlerde görüştüğüm türk prenslerinden Yusuf İzzettin bana şöyle anlatmıştı: >Elbette Şehzade Mustafa idam edilmeseydi devlet için çok faydalı olacaktı. Ama ecdadım Sultan Süleyman'ın rus refikası ve kızı Mihrimah Sultan'ın teessiri altında kaldığından, bu çok istidadlı şehzadesini idam ettirmiştir<. Prens'in bana anlattıklarından anladığım kadariyle Türk Hanedanı'nın en büyük problemi Harem'dir. Çünki Sultan'ın çok kadınlı olması çocuklarının eğitimini ve kaderlerini çok etkilemiştir. Prensler annelerinin farklı olmasından  dolayı aralarında düşmanlık çıkmış ve birbirlerinin kuyularını kazmışlardır. Edindiğim bilgiler doğrultusunda Süleyman'ın birinci karısı ve Mustafa'nın annesi olan Çerkes kadın'ın oğlunu korumak için kardeşini Vezir yaptırıp Divan'a dahil ettirmesine rağmen, Mustafa'nın hazin sonunu engelleyememiştir. Bu kadın'ın yeğeninin Korkunç İvan'la evlendiğini sonradan öğrendim (...)


(...) Şimşirlik için yazılan şu an için fazla birşey yoktur. Başlangıcı I.Ahmet dönemindedir. Bu Sultan küçük kardeşi Mustafa'yı öldürmemek için Şimşirlik sistemini hayata geçirmiştir. Ne yazıkki, bizim veraset sistemi gibi bir sistemi getirmeye gücü yetmemiştir (...) I.Ahmet'in kadınları arasında kendinden en fazla söz ettiren kuşkusuz Mahpeyker'dir. Aslı Boşnak ve Rum olan bu kadın, IV.Murat ve Deli İbrahim'in annesidir. Ana Kraliçe olarak muazzam bir hükümranlık sürmüştür. Türkler bu kadını hiç sevmezler, çünki avrupa usulü Kraliçe gibi hüküm sürmüştür. Bunun bir örneğide Roxolana isimli Süleyman'ın karısıdırki bu hiç Ana Kraliçe olamamıştır. Ama Mahpeyker bu diğerinden çok daha güçlü idi. (...) II.Osman bütün Osmanlı Sultanları arasında avrupaya ve modernizme düşkün tek örneğidir. Bu Hükümdar'ın diğer Sultanlardan ayıran en önemli özelliği, Harem'i kaldırmasıdır. Osman'ın anneside Harem'den çok çekmiş ve Prens Yusuf İzzettin'den öğrendiğime göre kocasını rakibesine kaybetmesinden dolayı, oğlunu padişah olduğunda Harem'i kaldırması yönünde yetiştirmiş. Aslında bu kadın, saygın ve soylu bir ailenin kızıymış ve özel yetiştirilmiş. Bir başka Prens'den öğrendiğime göre de I.Mustafa'nın annesiyle de akrabalığı varmış. Her iki kadında Kafkasya'dan gelmişler. Zaten Türk Sultanları Kafkasyalılar ile evlendiklerinden buna şaşırmamak lazım (...)

KÖSEM SULTAN'A DAİR BİR ANI

Eski İstanbul ailelerinden ve Siyavuş Paşa'nın soyundan gelen Sn. Vecihe Özdemir'in bize yazdığı mektubundan:


(...) Esasında büyük babamın ve bunun ecdadından kalan evraklar nazarında Deli İbrahim'in annesinin gayet makul düşünceli bir kadın olduğunu düşünüyorum. Çünki, ilk Sultanlık devrinde, yani IV.Murat saltanatı sırasında, pek de öyle vahşiyane bir hareketi yoktur. Hatta eski rakibesi Mahfiruz'un iki oğlunu, yani Bayezit ve Süleyman'ı bile kendi emriyle öldürülmediler. Bilakis, bunların ölümünü üvey kardeşleri IV.Murat emretmiştir. Birtek Deli İbrahim'in Taht'tan indirilip katledilmesinde parmağı vardırki buda artık zaruri olmuştur diyebiliriz. Çünki Deli İbrahim'in kadınları - ki bunların sayısı maşallah pek kabarıktır, her biri ayrı bir hükümranlık sürmeye başlamışlardı. Bu durum o derece feci bir hal almıştıki, artık devlet sekiz Sultan arasında paylaşılmıştı. Rumeli'nin kuzeyini, Boşnak olan Dilaşub yönetiyordu, kuzeyini de galiba Arnavut olan Mahienver Sultan. Sonra Karadeniz şeridini Abaza olan Muazzez eline geçirmişti. Ege bölgesini Şivekar, İç Anadolu ve Batı bölgesini Ayşe Sultan, doğu karadeniz ve Kafkasya taraflarını Saçbağı Sultan yönetiyordu. Diğer kalan yerleride, özellikle Bağdat ve Mısır Hazinelerini de Turhan Sultan ve Kırım ve Boğdan'dan gelirleride Hümaşah Sultan elinde tutuyorlardı. Şimdi durum böyle oluncada mecburen Deli İbrahim tahttan indirildi. Yanlız katledilmesi, fikrimce yanlıştı, ayrı bir Saray'da yaşaması sağlansaydı daha iyi olurdu, fakat fitne ve fesatçılarda haliyle Saray'da çoktu. Velhasıl öldürüldü. Yerine çocuk olan IV.Mehmet getirildi. Herhalde Kösem Sultan bu çocukla ve annesiyle baş ederim diye düşünmüş olabilir, ama öyle olmadı. Ukraynalı Turhan Sultan Valide Sultan olmasıyla her bir şeye karışmaya başladı. Üstelik öyle sessiz sakin biride değilmiş. Çok hiddetli ve kindar bir kadınmış. Kendisine düzgün hizmet etmeyen hizmetçileri hemen Saray'dan attırıyormuş. Kimsenin gözünün yaşına bakmazmış. Tabii Osmanlı Sarayında böyle olmak lazım, çünki zayıf olan kaybediyor. Nihayetinde Kösem torununu tahttan indirip öldürtmek istedi, bu inkar edilemez, ama bunada mecbur kaldı diyebiliriz. Haliyle Turhan Sultan kocası yaşadığı sıralarda kendi ailesini zengin ettiği kalmamış gibi, birde memleketine çok yardım ediyordu. Valide Sultan oluncada, hemen bütün sülalesini İstanbul'a getirtip vezifeler dağıtmaya başladı. Tamam bunu diğer Hasekilerde yapmıştı, ama Turhan Sultan kadar ileri gitmemişlerdi. Kösem de herhalde artık istediğini yapamadığından resti çekti. Ama zavallı kadın ki gerçekten zavallı diyebiliriz, en iyi arkadaşı sırdaşı, kader ortağı ve Arnavut Paşa'nın yeğeni Meleki Hatun tarafından aldatıldı, çünki bu kadın yemedi içmedi hemen koşarak Kösem Sultan'ın bütün planlarını Turhan Sultan'a anlattı. Ama hainliğinin bedelinide çok feci ödedi. Kösem Sultan'ı öldürmeye gelen Yeniçerilerin eline düştü, bunlarda bunu ve kocası Şaban Ağa'yı paramparça ettiler (...)

Freitag, 20. November 2015

MAHFİRUZ SULTAN'IN KÖKENİ

Kırım ve Osmanlı Tarihçisi Agafangel Krimski Mahfiruz Hatice Sultan'ın kökenini gayet net bir şekilde açıklamaktadır:

(...) Mehmet Giray Yedikule zindanlarında perişan vaziyette günlerini sayarken, padişah I.Ahmet'in Çerkes karısı Hatice Sultan, Giray taraftarı olması yüzünden 1608 senesinde Zindandan çıkartıldı. Çünki Hatice Sultan'ın akrabası ve Şahin Giray'ın karısı olan Çerkes prensesi Kemsad Sunçaleyevna Çerkasskaya, kuzini Hatice Sultan'a mektup üstüne mektup yazarak kaynının serbest bırakılmasını rica etmişti. Bu olay'da Şahin Giray'ın etken rol oynadığı açıktadır, zaten İstanbul Sarayındaki casuslarının raporlarıda bunu belgeliyor (...) 

Bu değerli bilgiyi bize gönderen Sn. Selim Giray'a çok teşekkür ederiz.

MUHTEŞEM YÜZYIL KÖSEM DİZİSİ'NİN ÇERKES VE ABHAZLARA HAKARETİ

Muhteşem Yüzyıl dizisinde ki karakterlerden biri Halime Sultan'dır. Dizi başladığından buyana Halime Sultan >Büyücü< gibi gösteriliyor. Tarihteki gerçek Halime Sultan, bilindiği gibi aslen Abhaz'dı ve Lakerba ailesine mensuptu. Dünki bölümde de I.Ahmet, Halime Sultan'a zorbalık etti ve hatta Şahin Giray karakteri yüzüne tokat bile attı.

Halime Sultan'ın büyücü gibi gösterilmesi ve aşağılanması bütün Çerkes ve Abhazlara bir göndermedir. Bu dizi yapımcılarının Kafkasyalılardan ne kadar nefret ettiklerini ap açık gösteriyor.
Dizide aşağılanan aslında bütün Çerkesler ve Abhazlardır. Utanmadan sıkılmadan cümle alemin önünde bize hakaret ediyorlar.

Aynı şekilde aslında Çerkes-Kabardey prensesi olan Mahfiruz Sultan'ın adii bir Rum gibi gösterilmesi ve dünki bölümde ki sözleriyle ailesini hatırlamaması ve Harem Kalfaları tarafından kendisine basit bir hizmetçi gibi muamele edilmesi bütün Çerkeslere ağır bir hakarettir.

Burdan bütün Çerkes ve Abhazlara sesleniyorum. Gözlerinizi açında, size, geçmişinize, kültürünüze, ailelerinize nasıl hakaret edildiğini görün!

MEHMET GİRAY

Giray prenslerinin hayatı genelde çok serüvenli geçmiştir. Osmanlı Şehzadelerinin hayatı ise Sultan I. Süleyman döneminden sonra artık iyice basitleşmeye başlamıştır. Özellikle III. Mehmet'ten sonra gelen Kafes-Sistemi ile Şehzadeler artık bir hapis hayatı yaşamışlardır. Altın Kafes tabiri bu zavallı Şehzadeler için geçerlidir, çünki hemen bütün hayatları sıkı kontrol altında tutulan bir dairede geçmiştir.
Ama Giray prensleri aslında özgürdü ve kardeş katli de olmadığından çok kalabalık bir Hanedandı.

Şahin Giray'ın ağabeyi Mehmet Giray'ın hayatına dair edindiğimiz bilgileri burada paylaşmak istiyorum.

1583 senesinde, babası II. Saadet Giray'ın sürgünde bulunduğu Kumuk bölgesinde dünyaya geldi. Kendisiyle beraber 6 kardeşlerdi, büyükten küçüğe:

  1. Devlet, d.1581 - ö.1601
  2. Taybike Hatun, d.1582 - ö. 1650 civarı
  3. Mehmet, d. 1583 - ö. 1629
  4. Şahin, d.1584 - ö.1641
  5. Taçlı Kumruşah Hatun, d.1586 - ö.1638
  6. Bayla Hatun, d.1587 - ö.1635

Bu sonuncusu İstanbul'da Saray'da yaşamış ve 1635 senesinde Üsküdar'da ölmüş. Söylentilere göre Bayla Hatun ağabeyi Mehmet Giray'ı Yedikule'den çıkartılması için Sultan I. Ahmet'e müracaat etmiş. Padişah red edince de ağabeyinin Hapishaneden kaçmasını sağlamış. Bu olay üzerine Bayla Hatun'da Saray'a kapatılmış ve uzun seneler Mehmet ve Şahin Giray kardeşlere karşı rehine kalmış. Ama ağabeyi Mehmet Giray 1629 yılında öldürülünce Sultan IV. Murat insaf edip Bayla Hatun'u serbest bırakarak Üsküdar'da bir köşk hediye etmiş ve orada refah içinde yaşayıp ölmüş.

Mehmet Giray'ın ağabeyi Devlet Giray 1601 yılında kuzeni II. Gazi Giray öldürmek için bir plan hazırladı. Ama planı ortaya çıktı ve Devlet Giray idam edildi. Bu olay üzerine Mehmet Giray İstanbul'a kaçtı. Kardeşi Şahin Giray'da Çerkes topraklarına sığındı.

Mehmet Giray İstanbul'a varmasından sonra III.Mehmet bunu Yedikule Zindanlarına attı. Burada tam 7 sene mahkum kaldı. 1608 yılında I.Ahmet, Mehmet Giray'ı o sırada Kırım Hanı olan I.Selamet Giray'a teslim etti. Mehmet Giray Kırım'a varmasından sonra Kırım Hanın emriyle Çerkes Prensi Mudar Alkasov'un kardeşi Prenses Şamset Kamer Hatun'la evlendirildi. Bir sene sonra tek oğlu Ahmet Giray dünyaya geldi.
Bu sırada kardeşi Şahin Giray'da Çerkes topraklarından ailesiyle beraber Kırım'a döndü. Böylece Mehmet ve Şahin gene bir araya gelmiş oldu. İkiside yeni bir entrika kurgulayıp 1609 yılında kuzenleri I.Selamet Giray'ı öldürmek istediler. Ama bu planlarıda ortaya çıktı. Mehmet ve Şahin aileleriyle Çerkes topraklarına kaçtılar. Oradan Mehmet deniz yoluyla Bucak'a gitti.  

Mehmet Giray 1614 yılında tekrar Osmanlıların eline düştü ve ailesiyle İstanbul'a getirildi. Eşi Şamset Kamer Hatun, beş yaşındaki oğlu Ahmet, üç yaşındaki kızı Nefise Hatun Saraya alınıp Mahfiruz Sultan himayesine verildiler. I.Ahmet asi Mehmet Giray önce Yedikule'ye ama Mahfiruz Sultan'ın yalvarmalarından sonra Rodos'a sürgün edildi. Ama ailesi İstanbul'da Saray'da tutuldu. 

Sultan I.Ahmet'in ölümünden ve I.Mustafa'nın tahttan indirilmesinden sonra II.Osman padişah olunca Mahfiruz Sultan, Ana-Kraliçe olarak Mehmet Giray'ın ailesini Rodos'a yanına gönderdi. 

Mehmet Giray ve ailesi 1623 yılında nihayet serbest bırakıldı ve Kırım Hanı oldu. Derhal ailesiyle Kırım'a döndü ve kardeşi Şahin Giray ve ailesinin İran'dan dönmelerini sağladı. Fakat Kösem Sultan, Mehmet ve Şahin Giraylardan nefret ettiği için derhal Mehmet Giray'ı Kırım tahtından indirilmesi için Bahçesaray'a asker gönderdi ve Canıbey Giray'ı Kırım Hanı yaptı. Bu sırada Şahin Giray'da politik bir hamle ile dul ve Canıbey Giray'ın annesi Çerkes prensesi olan Durbike Hatun'la evlendi. 

Auğustos 1624 tarihinde Mehmet ve Şahin kendilerine sadık askerleri ve Kazak ve Çerkes prenslerinin gönderdikleri kuvvetlerle Osmanlı Ordusuna karşı savaştılar. Osmanlılar savaşı kaybedince Kırım Hanı Canıbey Bahçesaray'dan kaçtı. Mehmet Giray kuzeni Canıbey'i öldürmek istiyordu ama Şahin Giray'in üçüncü eşi ve Canıbey'in annesi Durbike Hatun yalvar yakar bunu engelledi. Savaştan sonra Mehmet Giray Bahçesaray'da tekrar Kırım tahtına oturdu.

Mehmet Giray Kırım Hanı olarak Krım'ı Osmanlı egemenliğinden çıkartmak ve özgür bir devlet haline getirmek istiyordu. 1624 ve 1628 yılları arasında Kırım, Mehmet Giray'ın hükümdarlığıyla özgür bir devlet oldu. 

Ama İstanbul'da Kösem Sultan'da rahat durmuyordu. Entrikalarla Mehmet Giray'ı tahttan indirmek istiyordu. Ukraynalı Kazakları Mehmet Giray'a karşı kışkırtarak bunların Kırım'a saldırmalarını sağladı. 
Kazaklar 1628 yılında Mehmet Giray'ı ellerine geçirdiler ve mahkum ettiler. Kardeşi Şahin Giray ailesiyle tekrar Çerkesya'ya kaçtı. Ama Mehmet Giray'ın ailesini yanında götüremedi. Böylece Mehmet Giray'ın eşi Kamer Hatun, oğlu Ahmet Giray, kızları Nefise, Cansaray ve Kumru-Hansuret Kefe Kalesin de tutuklu kaldılar.

Mehmet Giray Ukraynalı Kazakların elinde mahkum tutulurken 1629 yılında öldürüldü. Cenazesi Bahçesaray'a gönderilip Hansaray'da ki Türbe'ye defn edildi.

Mehmet Giray'ın soyu oğlu Ahmet Giray'dan devam ediyor.



Değerli bilgilerini bizimle paylaştıkları için Giray Hanedan üyeleri Sn. Ahmet Giray ve Sn. Selim Giray'a çok teşekkür ederiz.

Dienstag, 17. November 2015

KÖSEM SULTAN DİZİSİNE KARŞI DAVA

34. Uluslararası Kitap Fuarına katılan ve Sultan II. Abdülhamit'in soyundan gelen Sn. Abdülhamit Kayıhan Osmanoğlu, Kösem Sultan Dizisine karşı dava açacaklarını belirtti. 

Sayın Osmanoğlu, sizi çok iyi anlıyor ve davanızıda destekliyoruz. Umarız başarılı olursunuz. 

Ayrıca Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) Sakarya İl Müdürlüğünce Çınaraltı Gençlik Söyleşileri Projesi kapsamında gerçekleştirilen ve Tarihçi Yazar Sn. Yavuz Bahadıroğlu’nun konuşmacı olarak katıldığı Tarihe Yazılanlar isimli programda, Kösem Sultan Dizisini eleştirdi. Söyledikleriyle bizde hemfikiriz.

Donnerstag, 12. November 2015

SAYIN TİMUR SAVCI'YA AÇIK MEKTUP

Muhterem Timur Bey,

yeni diziniz için sizi kutlarım, ama dizinizde Mahfiruz Sultanı şimdiden yanlış tanıttığınız için sizi ve aynı şekilde Senaristler olan Yılmaz Şahin ve Nükhet Bıçakçı'yıda şiddetle kınıyoruz.

Çerkes prensesi olan Mahfiruz Sultan'ı adi bir Rum kızı gibi göstermek, ileride padişah olacak Sultan II. Osman'a hakaret etmekten başka birşey değildir. Tabii Çerkeslere karşı bir içten düşmanlığı'da sezdirmiyor değil.
Başından sonuna kadar uyduruk bir kitap olan ve akademik çalışmalarla hiçbir alakası olmayan ve bütün tarihciler tarafından red edilen Meram isimli bir kişi'nin >Padişahların Anaları< isimli kitabından alıntıdır bu bilgi. Hatırlıyorumda, İngiltere de bir Tudor dizisi vardı, en azından onlar tarihe saygı duyuyorlardı.

İşte efendim, köklü bir Osmanlı düşmanlığı besleyen zihniyetin meyvelerini bugün TV de hep beraber topladık. Afiyet olsun.

Samstag, 7. November 2015

GİRAY HANEDANI GELİNLERİ

Kırım'a hükmeden Giray Hanedanı Han'larının ve Prens'lerinin eşleri kimdi? Bu soruları cevaplayacak bir Kitap veya Araştırma varmı? Ne yazıkki Giray Hanedanı şimdiye kadar en az araştırılmış Hanedanlardan biridir. Üstelik Giray'ların Gelinleri bilinmediği gibi kızları dahi bilinmemektedir. Ama erkek çocuklarının isimleri günümüze ulaşmıştır. 

Bu değerli bilgileri Devlet Arşivlerinde bile bulmak mümkün değil, çünki Bahçesaray'da bulunan çoğu evrak Sovyetler döneminde yok edilmiştir. Yanlız Giray Hanedanı mensuplarının özel Aile Arşivlerinde muhafaza edilen belgeler veya Giray prens ve prenseslerin hatıralarının sayesinde düzgün bir Secere oluşturmak mümkün olacaktır. Ayrıca nadirende olsa değişik Akademik Çalışmalarda ve Kırım'ı ziyaret eden Seyyahların Anılarında Kırım Hanedanı Gelinleri hakkında değerli bilgiler bulunabilir. Fakat bu kapsamlı ve seneler sürecek araştırmayı kim yapabilir?

Bizim ailenin Giray Hanedanıyla akraba olmasından dolayı Giray prensleriyle görüşebildim ve onların yardımı ile bazı Kırım Hanlarının ve Giray prenslerinin eşleri ve kızlarının isim ve kimliklerini listeleyebildim. Sağolsun Kırım Tarihini araştıran üç tarihçi arkadaşın katkısıyla değerli bilgilere ulaştık.

Öncelikle tarafımıza sunulan belge ve bilgiler için:
Sn. Ahmet Giray, Sn. Selim Giray, Sn. Sefer Giray, Sn. Aybegüm Giray-Şirinskaya, Sn. Mustafa Giray, Sn. Arslan Giray, Sn. Nikolai Daşkin, Sn. Fethi Yıldırımer, Sn. Necati Toktamış, Sn. Sünbül Yahyaoğlu, Sn. Johannes von Altendorf, Sn. Michael Domontoviç, Sn. Nikolai Magdenko ve Sn. Zahire Bogdanova  çok teşekkür ederiz.


Giray Hanedanı Eşleri:

I. Mengli Giray'in eşleri:
  1. Zayan Sedjeutova (Tatar prensesi)
  2. Mahdum Hatun Çerkasskaya (Çerkes Kralı İnarmaz'ın kızı ve Mahidevran Sultan'ın halası)
  3. Nur Sultan (Nogay prensi Mangutov kızı)
-------------------------------------------------------------
Muhammet Giray (1465 - 1523) ⚭ Nurum Sultan
-------------------------------------------------------------
Ahmet Giray (ö.1519) ⚭ Şirin Hatun
-------------------------------------------------------------
Sahip Giray'ın (1501 - 1551) eşleri:
  1. Fatma Hatun
  2. Hanbike Hatun Kanukova (Çerkes prensi Maşuk Kanukov'un kardeşi)
-------------------------------------------------------------
I. Devlet Giray (1512 - 1577) eşleri:
  1. Ayşe Fatma Hatun (Çerkes prensesi )
  2. Hansuret Hatun Çerkasskaya (Çerkes prensi Kambulat Çerkasski kızı)
  3. Hanbike Hatun
  4. Ferhan Hatun
  5. Cemali Hatun
-------------------------------------------------------------
I. Saadet Giray (1492 - 1538) eşleri:
  1. Tatar prensesi
  2. Aziz Hatun Supakova (Çerkes asilzadesi, Supakov ailesinden. Bu prensesin kuzini Mircan Hatun, Mahidevran'ın nedimesiydi)
-------------------------------------------------------------
Şakai Mübarek Giray (ö.1593) eşler:
  1.  Mukaddes Hatun
  2.  Durbike Hatun Kanukova (Çerkes prensesi, Kanukov Hanedanından)
-------------------------------------------------------------
II. İslam Giray (ö.1588) ⚭ Emine Hatun (Tatar Asilzadesi)
-------------------------------------------------------------
Selamet Giray (1558 - 1610) ⚭ Sarey Hatun, ö. 1618 (Çerkes prensesi)
-------------------------------------------------------------
Mehmet Giray (1583 - 1629) ⚭ Kamer Hatun, ö. 1635 (Çerkes prensesi)
-------------------------------------------------------------
Şahin Giray (1584 - 1641) eşleri:
  1. Kimzad Hatun Çerkasskaya, ö. Rodos, 1650 (Çerkes prensi Sunçaley Çerkasski kızı ve Mahfiruz Sultan'ın kuzini)
  2. Gevhermülk Hatun, ö. Rodos, 1644 (İran prensesi)
  3. Durbike Hatun Kanukova (Şakai Mübarek Giray'ın dul eşi, bkz. Şakai Mübarek Giray) bu evlilik surii kaldı. Kocasından yaşca çok büyüktü. Oğlu Canibey Giray'dır.
------------------------------------------------------------- 

III.İslam Giray (1604 - 1654) ⚭ Cansuret Hatun, ö. 1663 (Çerkes prensesi ve Eflak Kraliçesi Katarina'nın ablası, Sadrazam Mehmet Paşa'nın kızkardeşinin kızı ve Sultan IV. Murat'ın kuzini)
-------------------------------------------------------------
Canıbey Giray (1568 - 1536) eşleri:
  1. Hanzade Hatun (Tatar Prensesi)
  2. Fatma Hatun (Çerkes Prensesi)
  3. Perviz Hatun Loğ (Abaza Prensesi ve Sultan İbrahim'in eşi Muazzez Sultan'ın akrabası)
-------------------------------------------------------------
 Kırım Giray (1717 - 1769) eşleri
  1. ?
  2. ?
  3. Dilara Bikeç Hatun (genç yaşta öldü, kocası anısına Bahçesaray'da güzel bir çeşme yaptırdı. Rus edebiyatcı Puşkin bu çeşmenin hikayesine hayran kalarak dünyaca ünlü >Gözyaşı Şeşmesi Şiirini< yazdı)

Bu Listede dikkat çeken ilk şey, Giray'ların Cariye ilişkileri olmamasıdır, bilakis eşleri Prenses ve Asilzadedir. Bu evliliklerin politik amaçla gerçekleştiği ortadadır. Giray'ların Cariyelerle birleşmemelerinin diğer önemli sebebide Kırım'da Kardeş Katli Kanunu'nun olmamasıdır.

Liste henüz tamamlanmadı. Diğer bilgileri zamanla ekliyeceğiz.

ŞAHİN GİRAY VE ÇERKES EŞİ

Haftaya başlayacak dizi de Kırım Giray Hanedanından olan Şahin Giray'da dizi hikayesine dahil edilmişti. Şimdi burada Şahin Giray ve Çerkes prensesi olan eşi Kimzad Hatun hakkında bilgi vermek istiyorum.

Bilgi Kaynağı: Kırım Giray Hanedanı mensupları Sayın Ahmet Giray ve Sayın Selim Giray. Yardımlarınız için çok teşekkür ederiz.

Öncelikle Şahin Giray'ın çok serüvenli bir hayatı oldu. Kırım Tahtına çıkmak için değişik savaşlara ve entrikalara karıştı ama istediğini elde edemedi. Kardeşi Mehmet Giray'la birlikte entrikalarıyla ünlüdür. Ama kardeşler arasındada anlaşmazlıklar vardı. Her ikiside Kırım Tahtına oturmak istiyordu. Bu yüzden birbirlerine karşıda entrikalar kurdular.

Şahin Giray 1584 yılında Nogay Topraklarında eski Kırım Hanı II. Saadet Giray'ın oğlu olarak dünyaya geldi. Babası Astrahan'da 1587 yılında öldü. Söylentilere göre Ruslar tarafından öldürülmüştür.

Şahin Giray babasının ölümünden sonra ağabeyleri Devlet ve Mehmet ile beraber Kırım'a döndü. Ağabeyi Devlet Giray 1601 yılında Kırım Hanı olan kuzeni II. Gazi Giray'ı öldürmek için bir plan hazırladı. Ama entrikası ortaya çıkınca öldürüldü. Bu olay üzerine Mehmet Giray İstanbul'a kaçtı ve Şahin Giray'da Çerkes topraklarına sığındı.

Şahin Giray Çerkesya'da bulunurken Mahidevran'ın büyük yeğeni ve Mahfiruz'un kuzeni Prens Sunçaley Çerkasski'nin kızı Kimzad Hatun'la evlendi.

1608 yılında Sultan I. Ahmet, II.Gazi Giray'ın oğlu ve Kırım Hanı Toktamış Giray'ın Hanlıktan azlettirdi ve onun yerine Şahin Giray'ın yeğeni Selamet Giray'ı tahta çıkarttırdı. Ayrıca Mehmet Giray ve Şahin Giray'ın affedilerek Kırım'a dönmelerine müsade etti. Bu olayda Mahfiruz Sultan'ın rolu çok büyüktür. Çünkü Şahin Giray'ın eşi Kimzad Hatun İstanbul'a kuzini Mahfiruz'a mektuplar yazarak kendilerine yardım edilmesini rica etmişti. Mahfiruz'da eniştesi Şahin Giray'ın affedilmesi için elinden geleni yaptı ve Toktamış Giray'ın tahttan indirilmesi için entrikalara karıştı.

Şahin ve Mehmet Kırım'a dönmelerinden bir sene sonra yani 1609 yılında bu defada yeğenleri Selamet Giray'ı öldürmek için plan yapmaya başladılar. Fakat bu planlarıda meydana çıktı. Mehmet ve Şahin aileleriyle beraber Çerkasya'ya kaçtılar ve Şahin Giray'in eşinin ailesi Çerkasski Hanedanına sığındılar. Mahfiruz Sultan gene eniştesine yardım etmek için elinden geleni yapmaya başladı, ama Kösem Sultan'ın Giray'lara karşı olduğundan planları gerçekleşmedi.

Diğer taraftan Mahfiruz'un özbeöz teyzesi Halime Sultan'da entrikalarıyla Sultan I. Ahmet'i tahttan indirmeye çalışıyordu.

Bu entrika üçgeni arasında Kimzad Hatun'a kocası Şahin Giray'ın selameti için çırpınıyordu. Sultan I. Ahmet, Giray kardeşleri başkaldırdıkları için tutuklatma kararı aldı. Ama Şahin Giray gene eşi Kimzad Hatun'un ailesinin yardımıyla Kafkasya üzerinden İran'a kaçtı. İran'da Şah I. Abbas'ın hizmetine girdi. Bu yüzden Mahfiruz Sultan kuzini Kimzad Hatun'a sitemli mektuplar yazmaya başladı. Üstelik kocası I. Ahmet ile bu olaylar yüzünden arasıda iyi değildi.

1616 ve 1618 yılları arasında Şahin Giray İran Askeri birlikleri dahilinde bulunarak Osmanlı Devletine ve Kırım'a karşı savaştı. Bundan dolayı Mahfiruz Sultan'ın Saraydaki itibarı iyice düştü ve kocası I.Ahmet ile arası tekrar açıldı. Kösem Sultan'ın bu gelişmeler arasında entrikalarınında büyük katkısı olduğu açıktadır. Mehmet Giray'ın kayınbiraderi Çerkes prenslerinden Mudar Alkasov'da İran Şahı I. Abbas'ı 1616 yılında ziyaret etti ve Şahin Giray'la görüştü. Mudar Alkasov Osmanlı karşıtı ve Rus Çarı taraftarıydı. Şah Abbas ile değişik desteki andlaşmalar yaptı ve Şahin Giray'ında desteğini aldı.

Nihayet 1618 yılında Şah I. Abbas Osmanlı'nın ve Kırım Hanı'nın isteği üzerine Şahin Giray'ı hapsettirdi. Mahfiruz Sultan kuzini Kimzad Hatun'un İstanbul'a getirilmesi için Abbas'a mektup yazdı, ama Şah, Şahin Giray'ın ailesini göndermeyeceğini belirtti. Böylece Şahin Giray ve eşi İran'da hapis hayatı yaşadılar.
Bütün bu olaylar sırasında Şahin Giray'ın ağabeyi Mehmet Giray uzun seneler önce Yedikulede ve daha sonrada Rodos'ta hapsedilmişti. Fakat sonunda 1624 yılında Kırım Hanı oldu ve derhal kardeşi Şahin Giray ve ailesinin Kırım'a dönmeleri için Şah'a mektup yazdı. Nihayet I.Abbas, Şahin Giray'ı ve ailesini serbest bıraktı.

 9 Mayıs 1624 tarihinde Şahin Giray ve aiesi, yanlarında 2000 Kızılbaş Askerleriyle beraber Kırım'a ulaştılar.
İstanbul'da IV. Murat'ın padişah olmasıyla Valide Sultan olan Kösem, derhal Mehmet Giray'ın tahttan indirilmesi için faaliyete geçti. Zaten eski ortağı Mahfiruz'un ve Halime Sultan'un ailelerinden nefret ettiğinden Şahin Giray'la ağabeyi Mehmet Giray'ı yok etmek istiyordu. Kösem Sultan'ın etkisiyle Mehmet Giray Kırım Tahtından indirildi. Onun yerine tekrar kuzenleri Canıbey Giray Kırım Hanı yapıldı. Kösem Sultan her iki kardeşe Balkan Bölgelerinde Valilik verme planıyla avutmaya çalıştı ama Mehmet ve Şahin bunu katiyyen redettiler. Bu yüzden her ikiside tekrar celali oldu.

Şahin Giray Kırım'a dönmesinden sonra, kuzeni Canıbey'in annesi Durbike Hatun'la politik amaçla evlendi. Durbike Hatun, Çerkes prensesi olup Kanukov Hanedanına mensuptu.

Kösem Sultan derhal Kırım'a karşı Osmanlı Askerlerini gönderdi, ama Mehmet ve Şahin etraflarına Kozak askerlerini topladılar. Ayrıca Çerkes prensleride kendilerine yardım ederek Asker gönderdiler. Ağustos 1624 tarihinde Osmanlı Ordusu Mehmet ve Şahin Girayın askerlerine karşı yenik düşüp Kırım'dan firat ettiler. Hatta Kırım Hanı Canıbey ve Kefe Sancağı Paşasıda korkudan kaçtılar.

Mehmet Giray Bahçesaraya girip tekrar Kırım tahtına geçti ve kardeşi Şahin Giray'da Kefe'yi eline geçirdi.

Bundan sonra gelişen olaylar gene Kösem Sultan'ın etkisiyle gerçekleşti. Nihayet IV.Murat annesinin etikisinden kurtulmasından sonra Şahin Giray'a karşı devam eden nefret son buldu. Sultan IV.Murat Şahin Giray'ın İstanbul'a gelmesine izin verdi ve büyük bir törenle Ağustos 1633 yılında Topkapı Sarayında kabul edildi. Bir süre sonra Sultan IV. Murat, Şahin Giray ve ailesini Rodos'a gönderdi.

Şahin Giray, eşi Kimzad Hatun (genç yaşta ölen Saadet Giray'ın annesi), ikinci eşi Gevhermülk Hatun (İran prensesi), kızı Aynişah (ikinci eşinden) ve iki kız torunu (genç ölen oğlu Saadet Giray'ın kızları) ve hizmetlileri ile Rodos'ta yaşadı. Sultan IV. Murat 1640 yılında öldükten sonra Tahta çıkan İbrahim'le birlikte Kösem de tekrar hakimiyeti eline geçirdi. Başa geçer geçmez Şahin Giray'ın öldürülmesini emretti. Böylece Şahin Giray Rodos'ta 1641 yılında idam edildi. Eşleri Kimzad ve Gevhermülk Hatunlarla kızı Aynişah Hatun ve iki kız torunu Rodos'ta hapsedildiler. Şahin Giray son eşi Durbike Hatun kocasıyla beraber Osmanlı'ya gitmeyerek Kırım'da oğlu Canıbey Giray'ın yanında kalmıştı.

Şahin Giray'ın ağabeyi Mehmet Giray 1629 yılında Ukraynalı Kozaklar tarafından öldürülmüştür. Mehmet Giray'ın eşi Kamer Hatun'da Çerkes prenslerinden Mudar Alkasov'un kardeşidir.


Bu bilgileri: Sayın Ahmet Giray ve Sayın Selim Giray'dan alınmıştır.

Dienstag, 3. November 2015

MAHFİRUZ SULTAN SOYAĞACI

Mahfiruz Sultan'ın kısa soyağacını buraya ekliyorum.

Mahfiruz Sultan'ın yeğeni Çerkes Ahmet Paşa bir süre Musul Mirmiranı idi. Bunun oğlu Mehmet Bey de Mirahur-i Sani olmuş. Mehmet Bey'in oğlu Ali Bey ise Mısır'da yaşamış. Mahifurz Sultan'ın ağabeyi Janhot Mirza ise yeğeni Sultan II. Osman'ın Taht merasiminden sonra Çerkes topraklarına geri dönmüş ve orada ölmüştür. Ama Diğer kardeşi Ali Bey ise Osmanlı'da kalmış ve yeğeni II. Osman'ın tahttan indirilmesinden sonra sürgüne gönderilmiş ve kısa süre sonrada ölmüştür.

Aşağıda ki Soyağacını Çerkes Ahmet Paşa'nın soyundan gelen Sayın İzzet Alemdar hazırlamıştır.