Sn. Natalia Kontes von Anrep'in Mahidevran Sultan biyografisin de Mahfiruz Sultan hakkında ki sayfaların fotoğrafını çektim ve buraya ekliyorum. Kitap Almanya'da yayımlandığından dili de almancadır. Merak edenler tercüme ettirebilirler. Ama özet olarak bu sayfalarda:
Mahfiruz Sultan'ın bir Çerkes prensesi olup Prens Alkas Çerkassky'nin kızı olduğunu ve 1601 yılında Osmanlı Sarayına halası olan Servazad Hatun tarafından alındığını ve 8 Ocak 1604 tarihin de Sultan I. Ahmet ile evlendirildiğini yazıyor.
Natalia von Anrep: Mahidevran, Lychatz Verlag/Germany 2016 |
Natalia von Anrep: Mahidevran, Lychatz Verlag/Germany 2016 |
Kitap gerçekten harika bir eser. Şimdiye dek hiç bir yerde yayımlanmamış bilgi, belge ve resimler bulunuyor.
Sayın Melike Hanım bloğunuzu baştan sona okuyan biri olarak öncelikle size teşekkür ediyorum, pek çok kaynakta yazılın olmayan bilgileri tarihi belgelerle burada sunduğunuz için. Ancak burada Muhteşem Yüzyıl ve onun devamı niteliğinde olan Kösem dizisi hakkında yazdıklarınız da dikkatimi çekti ve şunu belirtmek isterim; ülkemizde yayınlanan ve yayınlanmakta olan iki dizi de tarihi dramalardır, tv showlarıdır, görsellik ve ihtişam ile sunulmak istenen Osmanlı Saray hayatını en nihayetinde "rayting kaygısı güderek" bizlere sunmuş veya sunmaktadırlar. Bunların birer "kurgulama" olduğunu unutmuş gibisiniz. Bugün kaç kişi tarihle ilgileniyor kaç kişinin soyu Osmanoğulları'na dayanıyor veya Osmanlı tarihi üzerine araştırma yapıyor sizin gibi? Eğer her şey tarihi gerçeklere göre kayıtsız şartsız uyarlansaydı adı tarihi belgesel olurdu kanımca dizi değil. Bence buradan bu dizileri boykot ediceğinize ki bunu ailevi atalarınızın insanlara yanlış lanse edildiğini düşünerekten yapmışsınız; Mahidevran ve Mahfiruz Sultanların dizilerde alelade birer cariye olarak tanıtılmasına dair eleştirilerinizden bahsediyorum; bloğunuzu okuyacaklara sitemleriniz dışında açıp biraz tarihi kitaplar okumalarını tavsiye edip ,internette sadece wikipedia üzerinden bilgi sahibi olmamaları gerektiğini söyleyip hatta dizi izleyerek tarih öğrenilemeyeceğini belirtseymişsiniz keşke.
AntwortenLöschenSaygılar.
Muhterem okuyucu,
AntwortenLöschenöncelikle ilgi ve alakanız için çok teşekkür ederiz. Düşüncelerinizi anlıyoruz. Yanlız biz her zaman insanlara tarih kitapları okumalarını tavsiye edip, vikipedi'nin düzgün bir kaynak olmadığını pek çok defa belirttik. Hatta bazı kitapların akademik çalışma olmadığını bile yazdık. Diziler konusuna gelince, Muhteşem Yüzyıl Serisinin aslında iyi bir çalışma olduğunuda yazmıştık. Fakat her tarihi dizide olduğu gibi temel olarak tarihi gerçeklere sadık kalınması şarttır. Cariye olmayan birini Cariye olarak gösterilmesi yanlıştır. Üstelik Türkiye de insanlar bu dizilerde gördüklerini gerçekten böyle olmuş diye düşünüyorlar. Bu yüzden de insanların tarih anlayışıda değişiyor. Bu hafife alınamaz. Bu tür dizilerin hem çok faydası ama maalesef çokta zararı oluyor. Özellikle Türkiye de. Biz Muhteşem Yüzyıl dizisine karşı değiliz, yanlız akrabalarımızın yanlış tanıtılmasına karşıyız. Aslında Padişah eşlerinin soyları halen devam ediyor. Cariye olanların akrabalarıda var. Ama ne yazıkki çoğu bu konulara alakasız kalıyorlar. Birde akrabalarının Cariye olduğundan, utanıp hala ve teyzelerini savunamıyorlar. Bu çok acı bir gerçektir. Hatta Hürrem Sultan'ın kardeşleri üzerinden ailesi bugüne ulaştı. Bizimle bile irtibata geçtiler. Ama medyaya çıkıp kendilerini tanıtmak istemiyorlar. Padişah eşlerine daha çok ilgi ve alaka gösterilse, detaylı araştırmalar yapılsa belki bu ailelerde yardımcı olabilirler. Ama böyle araştırmalar ne yazıkki yoktur. Sadece ismi bilinen padişah eşleri için hemen cariye deniliyor, halbuki çoğu cariye değil. bilgisizlik yüzünden bu durum böyle devam ediyor.
Hürmetler
Dieser Kommentar wurde vom Autor entfernt.
AntwortenLöschenMahidevran ve Mahfiruz Sultan hakkındaki sunduğunuz belgeler ve bilgiler madem gerçek acaba neden Türkiye'nin önde giden tarihçilerinden İlber Ortaylı ve Erhan Afyoncu tarafından ciddiye alınmıyorsunuz?Özellikle Erhan Afyoncu'nun o dönemler hakkında yayınladığı kitapların hiçbirinde sizin verdiğiniz bilgileri destekleyecek hiçbir bilgi yok.
AntwortenLöschenTürkiye de ki tarihciliğin çıtası İlber Ortaylı ve Erhan Afyoncu mu? Onlar yazınca gerçek, yazmayınca yalan mı oluyor? Buyurun Avrupa'da Mahidevran Sultanın biyografisi yayımlandı, orda herşey ap açık yazıyor. Ayrıca Erhan Afyoncu'da Mahidevran'ın Kafkasyalı olduğunu söylüyor. Ali Kemal Meram denilen sahtekarın kitabını bile kaynak olarak gösteren türk tarihciler bile var, bu tür güya akademisyenlerin bilgisinden ne çıkar!
Löschenİlber Ortaylı ve Erhan Afyoncu sadece elçileri değil Osmanlı arşivlerini de dikkate alıyorlar.Osmanlı arşivlerinde Hürrem Sultan'ın nikahı hakkında net bir şekilde belge varken neden Mahidevran Sultan'ın nikahı ile ilgili hiçbir bir belge yok?Ya da MAhfiruz Sultan'ın nikahı ile ilgili?
LöschenOsmanlı Arşivin de Hürrem Sultan'ın nikah belgesi yoktur. Elçi raporlarında evlendikleri yazıyor. Mahidevran Sultan biyografisinde bütün belge ve bilgiler yayımlandı. Rica ederim peşin hüküm vermeyin, bu konuların detaylıca araştırılması lazım. Harem konusu ne yazıkki çok az araştırılmıştır. Ayrıca Padişah eşleri hakkında Osmanlı Arşivinde kimliklerine dair hemen hiç belge yoktur. Bu büyük bir sorundur. Araştırmalarda bu yüzden çok zor. Gerekli belgeleri Avrupa Arşivlerinde veya Aile Arşivlerinde araştırmak lazım. Peki sizce Mahidevran ve Mahfiruz kimdi? Biri Arnavut diğeri de Rummuydu? Bunu mu düşünüyorsunuz?
LöschenŞu konuda bir yanlışınız var.Hürrem Sultan'ın nikahı Osmanlı arşivlerinde vardır.Nikahın bozulması durumunda ödenecek mihir tutarı ile ilgili olan belgeden bahsediyorum.Mahidevran ve Mahfiruz Sultan'ın çerkez kökenli olduğunu bende kabul ediyorum.Bunu zaten Türk tarihçilerinin çoğuda yazıyor.Sadece bu iki sultan arasında akrabalık ilşkisini kabullenmiyorum.
LöschenBaştan aşağı yanlış bilgi veriyorsunuz. Hürrem ile Süleyman'ın sadece düğünü, o dönemin elçi raporlarında geçer; Osmanlı arşivlerinde yoktur. Ama nikahı vardır tabii ki, mehir olayları var çünkü nikahta. Tek bir kaynak veriyorsunuz ; üstelik verdiğiniz kaynaktaki kadın Alman bir KONTES. Tarih okumamış, tarihi hiçbir projede yer almamış, hiçbir akademik eğitimi ve tecrübesi yok. Buna neden itimat edeyim? Yazdığı hiçbir şey o döneme ait Alman, Avusturya, Venedik hiçbir elçinin raporunda bile yok. Rus elçi raporlarında da yok. Neye dayanarak inanalım ki? İlber Ortaylı, Erhan Afyoncu tarihçilerin çıtası olabilir veya olmayabilir. Tartışmanız gereken konu bu değil de; neden acaba bu tarihçiler sadece Osmanlı arşivinde değil daha nice dış ülkelerin arşivlerine de bizzat girip çalışmalar yapmışken sizin dediklerinizi doğrulayacak tek bir şey konuşmuyor? Böyle belgeler varsa, düzgün tarihçilere teslim edin önce. 10 sene önce bu blog sahibi Melike Chimay gitmiş Uludağ Üniversitesi'nde Doğan Yavaş'a belgeler vermiş; ama Doğan Yavaş bile röportajında doğruluğu araştırılması gerekiyor demiş. 10 senedir Türkiye'de tek bir akademik kaynak yok. Üstelik bahsettiğiniz Natalia Von Anrep kendi kitabını dünya edebiyatı kısmında değerlendiriyor. Yani o bile bir tarih kitabı demiyor. Benim için bu kitap Kaybeden Kraliçe Mahidevran, Moskof Cariye Hürrem romanlarından farksız. Melike Chimay'ın verdiği belgeler bile Osmanlıca antetli ama Latin harflerle yazılmış. Kendisi bile 16. asra dair tek bir belge verememiş. Siz hala burada ne anlatıyorsunuz? Birkaç ergen toplamışsınız etrafınıza; kandır babam kandır. Madem elinizdeki belgelere bu kadar güveniyordunuz Melike Chimay, Timur Savcı'ya dava açacağım diye konuşurken; niye dava açamadı? Nasılsa 16. asır; kimse çakmaz diye yarattığınız o masalı bitirmek için elimden geleni yapacağım. Çünkü bir tarihçi olarak, hem de Topkapı Sarayı'nda çalışmış biri olarak bana yakışan budur.
LöschenDieser Kommentar wurde vom Autor entfernt.
AntwortenLöschenDieser Kommentar wurde vom Autor entfernt.
AntwortenLöschenDieser Kommentar wurde vom Autor entfernt.
Löschen