Donnerstag, 27. März 2014

Çerkasski Hanedanı'nın Kadersiz Prensesleri

Çerkasski Hanedanı'nın kadersiz prensesi birtek Mahidevran Haseki değildir, gene aynı Hanedan'dan olan başka prenseslerin de akıbeti çok acıklı olmuştur. Mahidevran Haseki'nin hayatta bulunduğu sırada erkek kardeşi Prens Temruk İdaroviç'şn kızı Prenses Goşeney, Korkunç lakabıyla tarihe geçen Çar IV. Ivan'la 1561 de evlendirilmişti. Prenses Goşeney, rus çarıyla evlenmesinden sonra zorunlu olarak Hristiyanlığı kabul etmişti ve vaftiz edilip Maria ismini almıştı. Artık Çariçe Maria Temrukovna olarak anılıyordu. Biçare prenses, Korkunç İvan'a bir erkek evlat dünyaya getirmesine rağmen Rus Sarayı tarafından sevilmiyordu. Rus Asilzadeleri kendisine karşı türlü entrikalar kuruyor ve Çerkes Prensesini yok etmek için uğraşıyorlardı. Prenses'in oğlu Veliaht ilan edilen Prens Vasili henüz bebekken entrikalıcar tarafından 1563 senesin de Sarayın Havuzunda boğduruldu. Çocuğun öldürülmesinden sonra'da Maria Temrukovna 1569 yılında zehirletilerek katledildi. Söylendiğine göre Korkunç İvan bütün eşleri arasında en çok bu Çerkes Prensesini sevmiş ve onun öldürülmesine çok üzülmüştür.

Mahidevran Haseki'nin öz be öz yeğeni olan Maria Temrukovna maalesef Politikaya kurban edilmiş biçare Çerkasski Prenseslerinden biriydi. Aynı şekilde Mahidevran Haseki de Politika için Osmanlı Sarayına verilmişti. Mahidevran Haseki'nin en büyük ablası Şahıdevran Hatun ise gene siyasi iletişim için Karagöz Ahmet Paşayla evlendirilmiş ve eşinin 1511 yılındakş Şahkulu İsyanında öldürülmesinden sonra genç yaşında dul kalmıştı. Mahidevran Haseki'nin diğer iki kız kardeşi olan Akile ve Belkıs Hatunlarda hiç evlenmemişlerdi. Belkıs Hatun'un kaderi de kardeşleri gibi çok acı olup son yıllarını Ev-Hapsi içinde geçirmişti. Yeğeni Şehzade Mustafa'nın katledilmesinden sonra Sultan Süleyman'a yazdığı mektup yüzünden 7 sene hapis hayatı yaşayıp bir kuru ekmeğe muhtaç halde 1560 senesin de vefat etti.

Bu kadar acı olaylar yaşayan Çerkasski Hanedanı herşeye rağmen Osmanlı Sarayı ile iletişimi bitirmemiş, bilakis ileriki dönemlerde gene Saraya kız vermiştir. Mahidevran Haseki'nin ağabeyi Mustafa Paşa'nın kızı Servazat Hatun, Sultan II. Selim'in ölümünden sonra 1575 yılında yaklaşık 50 yaşındayken Saray'ın Baş Hazinedar olarak tayin edilmiş ve hayatının sonuna kadar bu makama sahip olmuştur. Servazat Hatun'un Osmanlı Sarayında Baş Hazinedar olmasını rahmetli dedem notlarında şöyle yazıyor:

(...) Artık Sarı Selim de hakkın rahmetine kavuşunca Nurbanu Haseki, Valide Sultan olmuştur. Bu kadın fevkalade malumatlı olup devrin en mühim ailelerinden biri olan Baffo'lardandı. Baffo ailesi hem Asilzade olup hem de Venedik'in en kudretli Hanedanlarından biri idi. Neden bu sebepten Nurbanu Valide Sultan'da zevci'nin saltanatı müddetince ve bilahare oğlu'nun iktidarında ailesinin kudretine kudret katmış Venedik'in hayrı için çalışmıştır. Yanlız bunlarla'da kalmayıp yeğeni Sofıa Baffo'yu (namı diğer Safiye Sultan) İstanbul'a getirtip oğlu III. Murat'a nikahlatmıştır. Bu suretle ileri ki devirler için de ailesinin Saray'da ki hakimiyetinin devamını sağlamıştı. Fakat III. Murat, zevcesi Safiye Haseki'nin Harem de ki kıskançlık sahnelerinden pek muzdarip halde kendisine maada bir Hatun'un takdim edilmesini buyurmuştu. Nurbanu Sultan ise, genç devrin de şahit olduğu nahoş hadiseler sebebiyle evladının çok eşliliğini pek tasvip etmediğinden uzun süre buna mani olmak için pek uğraşmıştı. Fakat Hanedan'ın bekası için oğluna evvela dört kadın'a kadar müsade etmiştir. Nurbanu Sultan gelinleri'nin kendisi gibi Asilzade ailelerine mensup olmalarına bilhassa dikkat etmiştir. Bu sebepten 1575 senesin de Eflak Beyi Mircea III. Ciobanul'un kızını oğluna nikahlatmıştır. Nihayet Nurbanu Sultan 1683 senesin de vefat edince III. Murat'ta artık maada kadınlar almaya başlamıştı. Annesi'nin Valide Sultanlık devrin de Harem de bulunan kızların çoğunluğu İtalyan olduklarından III. Murat artık başka milletlerden olan kızların Saraya kabulünü buyurmuştur. Bu tarihten itibaren büyük babası Sultan Süleyman devrin de olduğu gibi Kafkasya, Kırım, Ukrayna ve Rusya'dan kızlar getirilmeye başlanmıştır. (...) Tiryaki Hasan Paşa'nın himmetiyle Saray'a Çerkes'lerin prenslerinden Pşeapşoko'nun kızı Rohan Hatun getirilmiş ve III. Murat bu kızdan fevkalade mest olmuş kendisine Şemsi Ruhsar ismini tesmiye etmiştir. Şemsi Ruhsar Haseki, padişah zevcesi olmasından sonra Saray'da pek güzel gün görmemiş ve Baş Haseki olan Safiye Sultan'dan pek çekmiştir. Şemsi Ruhsar Haseki Saray'a telli duvaklı gelin geldiğinden Safiye Sultan kendisine pek kin beslemiştir. Kendi düğünü nispeten pek sade vuku bulduğundan ve zevci'nin bu denli kumasına bağlanması artık kin ve nefretini ziyadeleşmiştir. Şemsi Ruhsar Haseki Çeyizine dahil olan 20 Nedimesi olmasına rağmen Saray'da pek yanlız ve biçare kaldığından III. Murat'tan Çerkasski Hanedan'ından olan Servazat Hatun'u yanına almasına müsade edilmesini rica etmiştir. Servazat Hatun babasının katledilmesinden sonra halası Mahidevran Haseki'nin yanına Bursa'ya gitmiş ve Mahidevran Haseki'nin de vefatından sonrada Bursa'dan ayrılmamıştı. Derhal padişah emriyle İstanbul'a Saraya getirilip Şemsi Ruhsar Haseki'nin maiyetine dahil edilmiştir. Servazat Hatun pek malumatlı ve gün görmüş muhterem bir hatun olduğundan, Şemsi Ruhsar Haseki'ye yol göstermiş ve Saray'da ki makamını muhafaza etmesini mümkün kılmıştır. (...) Sultan III. Murat 1595 senesinde vefat edince Safiye Sultan'ın oğlu III. Mehmet namıyle padişah olmuştur. Safiye Sultan derhal diğer kumalarını Eski Saray'a göndermiştir. Fakat III. Mehmet cici annesi Şemsi Ruhsar Hasekiyle pek iyi geçindiğinden Eski Saraya gönderilmesine müsade etmemiştir. Bu suretle Şemsi Ruhsar Haseki ve maiyeti Saray'da kalmışlardır. Safiye Sultan buna pek hiddetlenmesine rağmen Şemsi Ruhsar Haseki'nin devlet işlerine karışmadığından ve erkek evladıda olmadığından onunla uğraşmayı bırakmıştır. Lakin Servazat Hatun Saray'da tekrar Çerkeslerin kuvvetlenmesi için III. Mehmet'in haremini Kafkas milletinden teşkil etmek için çalışmıştır. Bu şekilde Abaza diyarından Akuc Bey'in kızı Altunşah Hatun'u getirtmiş ve III. Mehmet'le evlendirmeye muvaffak olmuştur. Altunşah Hatun padişah zevcesi olmasından sonra kendisine Alime ismi tesmiye edilmiştir. Alime Haseki'den bilahare padişah olan I. Mustafa dünyaya gelmiştir. Servazat Hatun aynı anda'da Alime Haseki'nin hemşiresini de kendi yeğeniyle evlendirmiştir. Safiye Sultan oğlunun ilk iki zevcesini kendi seçmişse de III. Mehmet'in son iki zevcesini Servazat Hatun Saraya getirtmiştir. Neden bu sebepten Çerkes olan Handan Haseki de gene Servazat Hatun'un himmetiyle Padişah zevcesi olmuştur. Handan Haseki'nin oğlu I. Ahmet 1603 tarihin de padişah olunca'da Servazat Hatun'u Sarayın Baş Hazinedarı yaptı. Bu suretle Servazat Hatun ailesinin intikamını almıştı ve Osmanlı Sarayında tekrar Kafkas milletinin kudretlenmesini mümkün etmişti. (...)

(...) Handan Valide Sultan, Servazat Hatun'un yeğeni Hatice Hatun'u oğlu I. Ahmet'le evlendirmiştir. Padişah eşi olan Hatice Hatun'a Mahfiruz ismi verilmiştir. Mahfiruz Haseki bir süre Sultan I. Ahmet'in tek eşi kalmayı başarmış, fakat Safiye Sultan'ın entrikası sayesinde saray'a çerkes olmayan Kösem Hatun alınıp Sultan I. Ahmet'e takdim edilmiştir. Padişah bu kadından pek hoşlandığından kısa sürede Gözdesi olup pek çok evlat dünyaya getirmiştir. Evlatlarından aldığı kuvvetle de Saray'da pek nüfuz sahibi olmuştur. Handan Valide Sultan artık kayınvalidesi Safiye Sultan'ın gölgesinden çıkıp kendi hükümranlığını sürebilmek için de türlü dedikoduyla Safiye Sultan'ı Eski Saray'a defetmeyi başarmıştır. O tarihler de Saray'a Abaza beyi Akuc Bey'in soyundan Melek mahlasıyla meşhur Ahmet Paşa ve İbşir mahlasıyla meşhur Mustafa ve Hasan Paşalar alınmıştı (...).  

2 Kommentare: