Sultan Süleyman'ın meşhur kızı Mihrimah Sultan'dan hariç başka kızları varmıydı? Evet vardı! Fatma ve Raziye Sultanlar vardı. Her ikisi de Mahidevran Haseki'den dünyaya gelmişlerdi. Büyüğü Fatma küçüğü ise Raziye Sultan'dır, lakin her ikiside Şehzade Mustafa'dan yaşca küçüklerdir. Fatma Sultan 1521 doğumlu iken Raziye Sultan 1525 doğumludur. Rahmetli dedemin bu iki Sultan hakkındaki notlarını buraya ekliyorum:
(...) Yahya Efendi Dergahı haziresin de medfun Raziye Sultan, Mahidevran Haseki'nin en son evladıdır. Raziye Sultan'dan evvel dünyaya getirdiği Fatma Sultan ise bu sonuncu'dan beş yaş büyüktür. Esasında Fatma Sultan, Mahidevran Haseki'nin Saray'daki nüfuzu'nun hitamı sırasında dünyaya gelmiştir. Neben bu sebepten Raziye Sultan'ın tevellüdü bir nevi kaza olarak kabul etmek kabildir. Zira Sulten Süleyman 1522 senesinden itibaren Baş Hasekisinden bütün bütün yüz çevirmiş ve gözdesi Hürrem'i baş tacı eylemişti. Lakin 1524 senesin de Mahidevran'ın Haremin bahcesinde güzel esvablara bürünmüş halde hemşireleri ile gezinirken Padişahın tekrar nazarı dikkatini celb etmiş. Derhal huzuru şahaneye davet edilerek Hükümdarın karşısına çıkartılmış. Mahidevran bu pek tuhaf hadiseyi anlamadığından Padişaha 'Efendimiz, bir kusurumu görmüş olacaklar ki hakiki zevcelerini huzurlarına celb ettiler' demiş. Sultan Süleyman bu iğneli cümleye evvela pek bozulmuş fakat 'Haremi mi ancak kusuru olduğu vakit mi huzuruma davet ediyorum' diye cevap vermiş. Mahidevran Haseki de eline geçen bu fırsatı iyi değerlendirmek için: 'Aman Efendimiz, biz zevcenizi ne baharımızda, ne yazımızda celb eylemediğinizden, muhakkak bir kusurumuz sebebiyle güzel çehrenizi görmeğe bizi layık gördüğünüze hüküm vermiştim'. Bu cevaptan Sultan Süleyman pek hoşlanmış olacakki o günü zevcesiyle beraber geçirmiş ve ileriki haftalarda'da Mahidevran'ı pek çok defa huzuruna celb ettirmiş. Bu hadiseden bir sene sonrada Raziye Sultan dünyaya gelmiştir. Tabii bu durumdan Hürrem pek hiddetlenmiştir ve bir yolunu bulup Padişah'ı tekrar kendine bağlamayı başarmıştır. Keza Şehzade Bayezid de Raziye Sultan'dan yanlızca üç ay sonra dünyaya gelmiştir.(...) Raziye Sultan'a dedesi Haydar Mirza, Çerkes diyarından hediye olarak 10 çerkes asilzade kızı ve 20 köle göndermiştir. Gönderilen bu 10 asilzade kızlarından Cihanşah Hatun bilahare Şehzade Bayezid'in zevcesi ve ilk üç şehzadesinin annesi olmuştur. Çerkes beylerinden Arslanbek kızı Cihanşah Hatun zevci'nin ve evladlarının katlinden sonra Bursa'ya menfii edilmiş ve 'Hakikatli Validem' dediği Mahidevran Haseki'nin yanına iltica etmiştir.(...) Raziye Sultan'ın tasfiri için her daim uzun boylu, uzun kestane renkli saçlı, ela gözlü ve beyaz parlak tenli derlerdi. Ablası Mihrimah Sultan'dan kat kat güzel olduğu dillere destan olmuştur. 'Tasasız' lakabı ise tarihin pek büyük bir hatasıdır. Ağabeyi Şehzade Mustafa'nın idamın'dan sonra annesiyle beraber gönderildiği Bursa'da gam ve keder için de Bursa ahalisinin lakırdısına maruz kalmıştır. İzdivacı kabul etmediğinden hakkında türlü dedikodular çıkmış ve kadınlar 'Erkek derdi çekmiyor, bir karındaş matemi tutuyor, ne tasası ola ki' lakırdısı çıkmış. O tarihten itibaren biçare Padişah kızının lakabı Tasasız Sultan olarak kalmış. (...) Raziye Sultan, tamamiyle annesnin taifesine benzediğinden, Mihrimah Sultan hemşiresinden için 'Çerkes'in kuyruğu' dediği duyulmuştur. Kıskançlıktan bu lakırdıyı eden Mihrimah'ın niyeti yegane iğnelemekten maada birşey değildir. Raziye Sultan'da Mihrimah'dan için 'Rus'un kızı' deyip güldüğü görülmüştür. Şehzade Mustafa'nın idamından sonrada Mihrimah'a 'Rus'dan Sultan olmaz, sen yegane Kiev Sarayına yaraşırsın' dediği tarihe geçmiştir (...).
Raziye Sultan'la ilgili akademik kaynaklar oluşturularak annesinin Mahidevran olduğu duyurulmalı. Mahidevran'ın 1524'te Hürrem'e rağmen bir çocuk doğurması gözden düşmediğine ve esas nikahlı kadın olduğuna güzelce bir delil oluşturmaktadır. İslam fıkıhına göre eşlerle münasebeti kesmemek gerekli, oysa cariyeler için böyle bir şart yok, Mahidevran'la da anlaşıldığı üzere münasebet kesilmemiş.
AntwortenLöschen