Mahidevran Haseki ve ailesi Şehzade Mustafa'nın öldürüldüğünü ne zaman duydu? Kim haberi getirdi ve ondan sonra ne oldu? Bu sorulara kısaca açıklık getirmek istiyorum:
Açıkcası Şehzade'nin öldürüldüğü haberi çok kısa sürede hemen bütün devlete yayıldı, çünkü sevenleri çoktu. Mahidevran Haseki de oğlunun öldürüldüğü haberini fazla sürmeden aldı ve tahmin edileceği üzere bütün dünyası başına yıkıldı. Sultan Süleyman vakit kaybetmeden Konya sarayına askerlerini gönderip öldürttüğü oğlunun annesini, eşlerini ve bütün saray halkını Bursa'ya sürgün etti. İşte bu aradada Şehzade Mustafa'nın oğlu Mehmet'i boğdurttu. Mahidevran Haseki evladının acısıyla yanıp tutuşurken torunununda öldürülmesine şahit oldu.
Mahidevran Haseki'nin ablaları Şahıdevran ve Akile Hatunlarla küçük kızkardeşi Belkıs Hatun'da Konya Sarayında bulunuyorlardı. Şahıdevran Hatun, Yavuz Sultan Selim'in en gözde Vezirlerinden merhum Karagöz Ahmet Paşa'nın dul eşiydi ve bu sebepten Sultan Süleyman nezdinde de çok nüfuzu vardı. Askerler Konya Sarayına girip Bursa'ya sürgün edildikleri emrini bildirdiklerinde Şahıdevran Hatun o zamanın diliyle: 'Destursuz ne girersunuz Hareme, hiçmi hicabınız yok, Mustafa Han'ın kanı kurumadan anasına ve aile efradınadamı zulümlük etmek istersunuz' diye bağırıp askere karşı çıkmış. Asker bu durum karşısında Haremi terketmiş. Ayrıca Şehzade Mustafa'nın oğlu Mehmet Konya'da değil Bursa'da boğduruldu.
Şehzade Mustafa'nın ailesi Konya Sarayından Bursa'ya alelacele götürülmelerinin nedeni halkın Şehzade Mustafa'ya duydukları sevgiden ötürü ailesini himaye edip küçük Şehzade Mehmet'i kaçırıp kurtarılmasını engellemek içindi. Sultan Süleyman bu yüzden bir an önce Şehzade Mustafa'nın ailesinin Bursa'ya kapatılmalarını istiyordu. Bu yüzden Mehmet Bursa'da öldürüldü. Keza bu şekilde Mahidevran Haseki'nin veya kardeşlerinden birinin Kafkasya'ya haber göndermeleride engellenilmişti. Zira Mahidevran Haseki veya kardeşlerinden birinin Şehzade Mehmet'i kurtarmak için Kafkasya'ya kaçırmak isteyebilirlerdi. Bu yüzdende Şehzade Mustafa'nın dayısı Çerkes Mirza Mustafa Paşa aynı anda sürgün edilip daha sonrada öldürüldü.
Şehzade Mustafa'nın öldürülmesinden sadece üç gün sonra (9.10.1553) de küçük Şehzade Mehmet Bursa'da katledildi.
Bütün bu acı olaylar yüzünden Belkıs Hatun, Sultan Süleyman'a bir mektup yazıp acısını dile getirdi. mektubundaki tesirli söz: 'İnşaallah diğer evlatlarının kanında boğulursun!'. Diğer bir rivayete göre Belkıs Hatun mektubunda: 'İnşaallah o Rus cadısından olan evlatlarının kanında boğulursun' yazdığı yönündedir. Artık hangisini yazmış olursa olsun bu mektubun gönderilmesinden sonra Belkıs Hatun Bursa'da kardeşlerinden ayrı bir eve kapatılıp, geri kalan ömrünü tek başına mahkumiyet içinde geçirip 1560'da öldü.
Mahidevran Haseki ve kız kardeşlerinden hariç, iki kız torunu, iki gelini ve yaklaşık beş hizmetkarla beraber Bursa'ya sürgün edilmişlerdi. Sadece kadınlardan oluşan bu grup Sultan Süleyman'ın 1566 senesinde ölmesine dek büyük bir yoksulluk içinde yaşadılar. Sultan Selim Osmanlı Tahtına çıkmasından sonra Vezirlerinin tavsiyeleri üzerine Mahidevran Haseki'ye ufakda olsa bir maaş bağlattı. Bu Maaşla derhal oğlunun mezarının üstüne bir Türbe yaptırdı ve kendiside 3 Şubat 1581 tarihinde ölmesinden sonra aynı Türbeye defn edildi.
Şehzade Mustafa'nın teyzeleri Akile ve Belkıs Hatunlar Bursa'da Saraylılar Türbesinde, Şahıdevran Hatun ise Bursa'da kendi Türbesinde, Şehzade'nin eşleri Nurcihan ve Handan Hatunlarda Bursa'da Hanım-kızlar Türbesinde medfundurlar.
Ayrıca Şehzade Mustafa'nın aynı anneden olma kızkardeşi Raziye Sultan'da ağabeyisinin ölümünden sonra asla evlenmeyeceğini söyleyip meşhur Yahya Efendi'nin müridesi olmuştur. Zaten üzüntüsünden fazla yaşamayarak genç yaşında ölmüştür. Raziye Sultan İstanbul Beşiktaş'da Yahya Efendi Tekkesinde medfundur.
Keine Kommentare:
Kommentar veröffentlichen