Dienstag, 23. Juli 2013

Şehzade Mustafa ve ailesi

Şehzade Mustafa hakkında bugün ne biliyoruz!?

Çok iyi bir asker, siyasetci ve hoşgörülü olduğu, ayrıca halk tarafından çok sevildiği. Bütün bilgilere bakılınca Şehzade Mustafa'nın gerçekten çok iyi bir eğitim aldığı anlaşılıyor. Babasına çok bağlı olduğu zaten bilinen bir gerçektir.

Şehzade Mustafa dürüstlüğünü, mertliğini ve cömertliğini annesinden almıştır. Mahidevran Haseki oğlunu mükemmel bir şekilde terbiye etmek için elinden geleni yapmıştır. Ama bu konuda bilinmeyenlerde var. Mesela Şehzade Mustafa, Çerkes kültür ve terbiyesine göre yetiştirilmiştir. Bu yüzdende doğruluğu ve mertliği ile ünlü olmuştur. Her zaman çok akıllı ve kabiliyetli olduğunu kararları ve tavırlarıyla isbat etmiştir.

Osmanlı Hanedanı üyeleri bile, Sultan Süleyman'ın oğlunu katlettirmesinin çok büyük bir hata olduğunu yönünde hemfikirler. Şehzade Mustafa'nın idamı Devletin istikbalinin çöküşüne sebebiyet veren en önemli hadiselerden biridir. Sultan Süleyman'dan sonra padişah olan Sarı Selim ise oynaklığı ve zayıf karakteriyle meşhur olmuştur ve İmparatorluğun yıkılmasına yanlış kararlarıyla zemin atmıştır.

Şehzade Mustafa'nın karakteri ve temiz kalbinden hariç ailesi hakkında bugün ne biliyoruz!? 

İdam edilmesinden dolayı maalesef oğullarıda öldürüldüğünden ailesi yok edilmiştir. Ancak kızları hayatta kalmıştır.

Şehzade Mustafa'nın toplam 4 çocuğu olmuştur ve 3 defa evlenmiştir. Ayrıca Şehzade'nin bütün kadınlarını annesi seçmiştir. Bu kızlar Çerkes olup Kuzey Kafkasya ve Kırım'dan getirilmişlerdir. Zaten Mahidevran, gelinlerinin kendi halkından olmalarına özen göstermiştir. Bu yüzdende Temruk hanedanıyla akraba ve dost olan ailelerin kızlarını oğlu için Saraya aldırmıştır. Mesela eşlerinden birinin Kırımlı olduğu biliniyor ve bir erkek ve bir kız çocuğu dünyaya getirdiği, merhum Yılmaz Öztuna'nın Devletler ve Hanedanlar adlı eserinde yazıyor. Bu eşinin ismi maalesef bilinmiyor. Ama Şehzade'nin diğer eşlerinin isimleri bellidir.

Şehzade Mustafa'nın Nergiz-Şah Sultan isimli kızının annesi Nuricihan Hatun'dur. Şehzade Ahmed isimli oğlunun annesi de Handan Hatun'dur.

Topladığım bilgilere göre:

Nuricihan Hatun aslen Kırımlı ve Giray Hanedanına mensupmuş. Handan Hatun ise Çerkes imiş. Üçüncü eşinin kimliği bilinmiyor. Zaten bu son eşi tekrar evlenmiştir. Herhalde bu yüzden hakkında fazla bilgi yoktur. Sadece çok genç yaşında Şehzade Mustafa'yla evlendiği ve eşi'nin idamından sonra İstanbul'a gönderilip Sarayın emri üzerine Pertev Mehmet Paşa'yla evlendirildiği ve Eyüp'te bulunan Pertev Paşa Türbesine defn edildiği biliniyor.

Nuricihan ve Handan Hatunlar ise Mahidevran Hasekiyle beraber Bursa'da sürgünde yaşamışlar ve orada ölmüşler. Her ikiside ikinci evlilikler yapmamışlar ve kayınvalideleriyle oturmuşlardır. Bu Hatunlardan biri Mahidevran'dan önce, diğeride sonra ölmüştür.

Nuricihan Hatun'un dedemin notlarından birinde adı şöyle yazılıdır: Köşbike. Başka bir dökümanda ise adı Nurbegüm binti Mahmud Giray olarak geçiyor. Handan Hatun ise bir Çerkes Kabardey prensinin kızı imiş. Veraset belgelerinde bu hanımın ismi şöyledir: Handan binti Pşe-Tanaşıko ve Handan Hatice binti Abdullah-Tanaşeku.
Nuricihan Hatun Kefe Sancağından ve Handan Hatun'da Anapa tarafından Saraya getirilmiş. Her ikiside çok vefakar ve hürmetkarlarmış. Şehzade Mustafa'ya ve Mahidevran'a çok bağlı oldukları Bursa'dan ayrılmamalarından anlaşılıyor. İlk başta Bursa'ya sürgün edildiklerinden uzun süre bir yere gidememişler, ama Sultan Selim padişah olunca memleketlerine geri dönebileceklerine müsade edileceği söylenmiş. Buna rağmen Mahidevran'ın yanından ayrılmamışlar. Nuricihan Hatun kızı Nergizşah Sultan'ı da yanlız bırakmak istemediğinden kalmış olabilir. Fakat Handan Hatun oğlunun öldürülmesinden dolayı çocuksuz kaldığından memleketine dönmesi beklenirken o gitmemiş ve sadakatle Mahidevran'ın yanında ömrünü tamamlamış.

Nuricihan ve Handan Hatunlar Bursa'da Hanım Kızlar Türbesinde medfundurlar. Bu Türbede Şehzade Mustafa'nın eşlerinden hariç önceden ölmüş iki Hanedan gelini daha yatmaktadır.

Şehzade Mustafa'nın çocukları:

1. Nergizşah Sultan, doğum Manisa 1536 senesinde dünyaya gelmiştir, ölüm tarihi bilinmiyor, anlatılanlara göre 1580'den sonra ölmüş. Evlilik: Damad Cenabi Ahmed Paşa, bunun ölümü 1562 senesidir.

2. Şehzade Ahmed, doğum tarihi 1538 civarı, öldürülmesi Konya'da 1553 senesindedir. Ayrıca bu Şehzade aynı zamanda amcasının ismini taşımaktadır. Mahidevran Haseki'nin oğullarından Şehzade Ahmed de 1553 senesinde öldürüldüğünden acı bir tesadüftür.

3. Şehzade Mehmed, Amasya'da 1546 senesinde doğmuş ve Bursa'da 10.9.1553 tarihinde öldürülmüştür.

2. Şah Sultan, doğum 1550 civarı, ölümü 2.10.1577 tarihindedir. Evlilik: Damad Abdülkerim Ağa, bunun ölümü 1580 civarı.    


Allah rahmet etsin, nur içinde yatsınlar.

Saygıyla,

Melike de Chimay-Temrukoğlu

Montag, 8. Juli 2013

Mahidevran Haseki'nin gerçek adı ve doğum yeri?

Tarihci Çağatay Uluçay "Padişahların Kadınları ve Kızları" adlı kitabında Mahidevran Haseki'nin diğer isimlerinin Bosfor ve Gülbahar olduğunu yazıyor. Bu yüzden şimdiki tarih kitapları Mahidevran Haseki'nin gerçek ismini "Bosfor" olarak açıklıyor. Gülbahar isminide Osmanlı Sarayına girdiğinde verildiği söyleniyor. Bu isim sorununu çözmek istiyorum:

Mahidevran Haseki'nin gerçek adını ailem içinde Baharay olarak bilirdik, fakat rahmetli büyük dedem Celal Bey'in kayıtlarında ve Vakıf belgelerinde adı Malhurub Mahidevran binti Haydar olarak geçiyor. Ayrıca Mahidevran'ın yeğenlerinden birinin adıda Malhurub olduğunu tesbit ettim. Demekki Mahidevran'ın küçük erkek kardeşi kendi kızına ablasının adını vermiş, bu durumda Mahidevran'ın esas adının Malhurub olduğu anlaşılıyor. Baharay ismi ise büyük bir ihtimalle Kırım Sarayında bulunduğu sırada kendisine takılmıştır ve bunuda türkçeleştirip Gülbahar olarak değiştirildiğine inanıyorum. Peki Bosfor adı nereden geliyor? Aile arşivimizde uzun araştırmalarım sonunda yeni ve çok enteresan bilgiler buldum. Şöyleki:

Mahidevran Haseki'nin Kuzey Kafkasya doğumlu olduğu tahmin edilirken aslında Kırım yarımadasında dünyaya geldiğini öğrendim. Doğduğu şehrin ismi Bosfor, ama Kırım'ın rusların eline geçmesinden sonra Bosfor şehrinin adı değiştirilerek Kerç olmuş. Haritaya açıp bakarsanız Kerç'in bir sahil şehri olduğunu görürsünüz. Ayrıca Kerç'in tam karşı yakasında, Temruk isimli bir yerleşim birimini bulabilirsiniz. Bu kasaba Mahidevran Haseki'nin ailesi, yani Temruk Hanedanı tarafından kurulmuştur. Ayrıca Mahidevran Sultan'ın ecdadı ve Temruk Hanedanı'nın kurucusu Prens İnal Mirza'nın kabride Temruk nahiyesinin güneyinde bulunan Kızıltaş yöresindedir. Böylece Bosfor bir bayan isminden ziyade bir Kent ismidir. Maalesef Türk Tarihçileri bu ismin menşeini araştırmayarak Mahidevran'ın esas ismi olarak zannetmişlerdir.

Bosfor'un yani Kerç'in tarihcesini araştırırsanız orada bir zamanlar Bosfor-Kimmer isimli bir Çerkes Krallığının bulunduğunu öğrenebilirsiniz. Kabardey prensleri, Tatarların Kırım'a hakim olmadan önce orada yaşamışlar ve krallıklarını kurmuşlar. Böylece Kırım Han'ların neden Çerkes prensesleriyle evlendikleri ve Çerkes prenslerine kızlarını verdikleri anlaşılıyor. Ayrıca Mahidevran Haseki'nin annesinin de bir Kırım prensesi olduğunu öğrendim.
16. yy.'da Krım artık Tatarların eline geçmişti ve bir kısmı Osmanlı İmparatorluğu tarafından yönetiliyordu. İşte o tarihlerde Bosfor şehri "Kefe Sancağı" sınırları dahilindeydi. Yani Mahidevran Haseki, Kefe Sancağında dünyaya gelmiştir. Böylece Mahidevran'ın, Sultan Süleyman'la nasıl tanıştığıda anlaşılıyor.

Bosfor şimdiki Kerç, Kırım yarımadasının güneyindedir.

Bosfor - Kerç

Bosfor-Kerç ve Temruk şehirleri.



Netice itibariyle, Mahidevran Haseki'nin gerçek adı "Bosfor" değil. Osmanlı'da Soyisim sistemi olmadığından insanları ayırt etmek için memleketlerine veya mesleklerine göre anılıyorlardı. Bu şekildede aile Lakabları meydana gelmiştir. Mahidevran'da da aynısı yapıldı, yani Bosforlu çerkes kızı olarak anılıyorduAynı şekilde kızkardeşleri ŞahıdevranAkile ve Belkıs Hatun'lar içinde Bosfor deniliyor.

Bu önemli bilgilerin sayesinde rahmetli büyük halam Mahidevran Haseki'nin kimliği şöyledir:

Osmanlı kayıtlarındaki kimliği:

- Mahidevran Gülbehar binti Mirza Haydar Temruk Bey

- Mahidevran binti Haydar Abdullah

- Gülbahar binti Abdulmennan Tamrok

- Fatma Mahidevran binti Çerkes Haydar Bey

- Mahidevran Gülden binti Temrukzade Mirza Haydar

- Bosforlu Malhurub Hatun binti Haydar Abdullah

- Mahidevran Malhurub binti Bosfor Temrok

Görüldüğü gibi çok değişik şekillerde ismi kaydedilmiş. Enteresan olan bir başka bilgide, Bursa'da sürgünde kaldığı senelere ait bir belge de Fatma Mahidevran olarak anılmasıdır.

Osmanlı kayıtlarında Mahidevran Haseki'nin ailesi şu şekilde anılıyor:

- Şahıdevran binti Abdullah

- Şahıdevran Ayşe binti Tamrok Haydar

- Akile binti Haydar

- Akile Ruhşah binti Abdulmennan

- Ruhşah binti Abdullah

- Hüsnümah binti Tamrok Bosfor

- Belkıs Hüsna binti Temrukzade Haydar

- Bosfor Hüsnümah binti Haydar Abdullah

- Mirzade Mustafa Paşa bin Haydar

- Mustafa Paşa bin Tamrok Haydar

- Mustafa bin Çerkes Haydar

- Bosforlu Mustafa Paşa

Kafkasya'da kalan erkek kardeşi Temruk'un Osmanlıda ki kimliği:

- Çerkes beyi Mirza Temruk

- Kabarday kabilesi beyi Tamrok

- Ümerayı çerakiseden Temruk Bey bin Haydar

Rus kaynaklarında ise:

- Knyaz Temruk İadaroviç

- Knyaz Mirza Temruk

- Knyaz Maremiho İadaroviç (Mustafa Paşa)

Merhum dedeme Rus Arşivinden gönderilen bir belgede Mahidevran Haseki'nin ismi şöyledir:

Малхуруб Идаровна = Malhurub İdarovna




Umarım bu yazımla tarihe önemli bir katkıda bulunmuş olurum.

Saygılarımla,

Melike Chimay-Temrukoğlu